Kitap Tanıtımı |
Milattan önce üçüncü yüzyıldan onsekizinci yüzyıla kadar Avrupa, Atlantik'te İzlanda'dan İstanbul Boğazı'na kadar süren bir fikir olarak algılandı. Onsekizinci yüzyıl sonrasında ise Avrupa, bu kez Ural Dağları'nda sona eren ve Avrupa Rusya'sını da içeren bir fikre dönüştü. İkinci Dünya Savaşı sonrasında da kendini Doğu-Batı ayrımı içerisinde buldu. Ancak, Soğuk Savaş'ın bitmesi ve SSCB'nin dağılmasının ardından, Avrupa fikri de, daha netleşmesi beklenirken aksine tıpkı savaş ve terör kavramları gibi daha da muğlaklaştı.
Kafkasya ve Orta Asya devletleri, bu anlamda her açıdan büyük önem kazanmış devletler olarak karşımıza çıkmaktadır. 1921 Birlik Antlaşması'ndan beri SSCB'nin, onun öncesinde Çarlık Rusyası'nın parçası olmuş bu devletler, 1991 sonrasında bağımsızlardır. Bu durum, pek çok sorunu ve soru işaretini beraberinde getirmektedir. |