Kitap Tanıtımı |
Türkiye´de en çok vergi veren bölgenin, Güneydoğu olduğunu biliyor muydunuz? Yıllardır yapılan tek yönlü propagandalar nedeniyle, pek de inandırıcı görünmeyen bu durum; Türkiye´nin en büyük kurumlar vergisini veren üç şirketin -TPAO, Shell ve Mobil- üretim yaptığı, para kazandığı bölgenin Güneydoğu olmasında karşın bunların vergilerini; kaynaklarını sömürdükleri, kazanç elde ettikleri bölge yerine, karlarını transfer ettikleri batıdaki vergi dairelerine verdikleri düşünülünce değişebilir. Güneydoğu´daki yolu, suyu, havayı kullanıyor, kentleri kirletiyor, kaynakları sömürüyor ama vergilerini batıdaki kentlere veriyorlar. Bu .arpık yapılanmadan ötürü en az ödenek Güneydoğu´daki yerel yönetimlere aktarılıyor.
Türkiye´nin en büyük zenginlik kaynakları Doğu ve Güneydoğu´da olduğu halde bu bölgeye verilen teşviğin, batıdaki bir tek otele verilen teşvik kadar bile olmadığını biliyor muydnuz? GAP´ta şimdiye kadar harcanan paranın büyük bölümünün enerji yatırımlarına gittiğini, enerjinin ise bölgede kullanılmayıp, %25´lere varan kayıplarla batıya taşındığını biliyor muydunuz? Ya Diyarbakır nüfusunun %85´inin, yoksulluk sınırı altında olduğunu duymuş muydunuz? 1990´dan sonra kurulan her hükümet, büyük bir gösterişle Güneydoğu´ya çıkarma yaptı ya da Bakanlar Kurulu´nu bu bölgenin illerinden birinde topladı. Tam 9 ekonomik paket hazırlandı, sözde trilyonlar havada uçuştu. Ama sonra herşey unutuldu. Bu tavır ve yöntemler, sadece sorunları çözmenin psikolojik altyapısını tahrip etmekle kalmadı, siyasete olan inancın da yitirilmesine yol açtı.
İşte bu basiretsiz ve yanlış yaklaşım ile yöntemlerin, son 10 yılda ortaya çıkardığı sonuç: 3 bin faili meçhul; 3 bin boşaltılmış köy ve mezra; 3 milyon nüfusun zoraki göçü; açlık, işsizlik, sefalet...Peki bütün bu yanlış işlerin utancı kimdedir ve olan bitenin hesabını kim verecektir?
(Arka Kapak) |