Kitap Tanıtımı |
⎼ Hocam siz başlayın, ama kısa cümleler lütfen. Üç, iki, bir, kayıt!
"Elinizdeki bu kitap" diye başlıyordur bu işin sunturalı erbabı. Ne de olsa edebiyat, eleştiri, çözümleme... çok ciddi bir iş. Yazar bu kitabında kaygı akışı tekniğini kullanarak yarattığı kurguyu, yer yer karşılıklı konuşurmuş, çoğu zaman da karşımızda yüz yüze anlatıyormuş tarzında bir narratif dil kullanarak sürüklüyor hepimizi.
⎼ Kestik! Hocam, çok teknik olmasın, daha sıcak, daha gündelik bir anlatım lütfen!
- Kayıtta mıyız? Başlıyorum öyleyse:
Hasan Boynukara, yanı başınızda biri kadar doğal ve akıcı bir üslupla, kısacık hikâyelerle çıkıyor okuyucusunun karşısına. Lakin çok muzip, hatta hınzır şeyler bunlar. Hikâyeleri, tanıdık yüzlerin bildik sevinç ve kahırları gibi, ama aldanmayın! Bildik sürprizlere sığınmadan ayağınızın altından halıyı çekiveriyor ve öylece anlatıyor her şeyi. Evet, dikkatli olun, aslında bir ironinin orta yerine dâhil oluyorsunuz. Tarih, devlet, kader, ibadet, servet, neşe, panik, avuntu, ölüm, heves, hayal kırıklıkları ile hepimiz ve her şeyimiz dâhil bu kısacık hikâyelere.
Anlatan yazar değil, sanki siz hayal ediyorsunuz da bağlamlar arası astral yolculuk yaptığınızı bile fark etmeden satırlara dökülüyor hayal ettikleriniz. Kişiler, bize ne kadar da benziyorlar... Yoksa zaten biz miyiz hepsi?
⎼ Kestik! Bu sefer gayet iyiydi.
⎼ Ama yeni ısınıyordum, daha "bu kitapta, ben de bir okurken-yazarım" diyecektim!
Vehbi Başer |