Kitap Tanıtımı |
"Yıl 1934 1915 yılının bahar ve yaz aylarında Çanakkalede bize karşı çarpışmış olan Anzaklar, bu savaşlar sırasında orada hayatlarını kaybeden silah arkadaşlarını anmak için Çanakkaleye geleceklerdir. Aradan 19 yıl geçmiş. O zamanın genç savaşçılarının her biri şimdi artık orta yaşlı birer insan olmuşlardır. Doğaldır ki, dostça bir ziyaret için olacaktır bu geliş. Konukları ağırlama görevi de zamanın İçişleri Bakanı Şükrü Kayaya verilir.
Bakanın konuklara usulen bir de konuşma yapması gerekecektir.. Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk Bakan Şükrü Kayaya o gün için nasıl bir konuşma hazırladığını sorar. Şükrü Kaya da yalnızca bizim şehitlerimizin övüleceği bir konuşma yapacağını söyler. Bunun üzerine Atatürk: Çanakkalede hayatlarını kaybedenler yalnızca bizim çocuklarımız değil ki! Bize karşı çarpışanlar da orada kanlarını döktüler.
Sen onları da saygıyla anmalısın! der İçişleri Bakanına. O günün akşamı yeniden buluştuklarında Atatürk Bakan Şükrü Kayaya bir kâğıt uzatır. Kâğıtta Bakanın konuklara neler söyleyeceği yazılıdır. Şöyle yazmıştır Mustafa Kemal Atatürk:
"Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim
bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını
verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır. |