Kitap Tanıtımı |
Senin için yazdığım bu adsız şiirler nice büyük acıların, nice büyük hüzünlerin ürünü, sevgili kadınım. Ama onları bitirip sana sunmak, çayırlardan bile geniş bir kıvanç veriyor bana. Şairler sone?lerini, zevkle, özenle, incelikle seçtikleri gümüş, billur, tiz ya da gür sesli uyaklarla süslediler hep. Bana gelince, sonelerimi odundan yaptım, onlara donuk ve saf odunun sesini verdim, kulaklarına da bu sesle ulaşsınlar. Seninle ben, ağaçlar arasında, kumlar üstünde, yitik göller kıyısında, kül iklimlerde dolaştık, saf odun parçalarını, gidip gelen suyun ve kapalı havaların kalaslarını devşirdik. Sonsuzca yumuşatılmış bu kalıntılardan, taptığım ve şarkısını söylediğim gözlerin içinde yaşasın diye, balta?yla, bıçak?la çakı?yla bu aşk çatılarını, on dört tahtadan yapılmış bu küçük evleri kurdum. Aşkımın yansımaları olan bu yüz şiiri, odundan yapılmış bu soneleri sana adıyorum, çünkü varlıklarını sana borçlular.?
Pablo Neruda |