Kitap Tanıtımı |
Yıldız, havuzun başında otururken bu sorulara yanıt arıyordu. Gözü, havuzdan su içen bir kara kargaya takıldı. Kargaya kanı kaynamıştı. Tam uçmaya hazırlanan karga da son anda Yıldız'ı gördü. Onun bakışlarındaki umut ve sevgiyi sezdi. Kızı oracıkta bırakıp gidemeyeceğini anladı.
Kargaya seslenen Yıldız:
Keşke bu pis sudan içmeseydiniz bay karga, hasta olabilirsiniz, dedi.
Beni düşündüğün için sana teşekkür ederim küçük bayan; ama iki konuda yanıldın. Birincisi; biz kargalar, suyun temizini pisini düşünmeyiz. Bulabildiğimiz sudan yararlanırız. İkincisi; ben erkek değilim. Bana Ana Karga diyebilirsin. Senin adın ne bakalım?
Yıldız.
Çok güzel bir adın var. Uzun zamandan beri buralardayım. Seni, çoğu zaman tasalı görüyorum. Hiç oynadığını da görmedim. Oyun oynamayı sevmiyorsun galiba.
Çok seviyorum ama oyun arkadaşım yok, dedi. Bir bebeğim vardı, onu da üvey anam yaktı. Oyun oynamama dayanamıyor. Daha önce yaptığım bebeklerimi de yakmıştı.
Komşu çocuklarıyla da mı oynamıyorsun?
En yakın komşumuz Yaşar. Okul açılınca Yaşar'ı da göremiyorum.
Bundan sonra oyun arkadaşın ben olabilirim, dedi. |