Kitap Tanıtımı |
Bu tarifleri okuduğunuzda öyküler güzel de; bu şöyle yapılsaydı daha güzel olurdu, bu böyle pişer mi, bu şekilde güzel olmaz, diyenlere tek önerim: denemeleri. Kitapta yer alanların çoğunu denedim, denemediklerimi de yazarın elinden tatmışlığım var. Gönenç mutfakta çalışırken bazen ona söylenerek, bazen içimden, bu yağsız hayatta güzel olmaz, bu düdüklüde pişer mi hiç, ön yargısı ile izlemişliğim var. Yedim, gördüm; oluyor! Demek istediğim, bunları tıpatıp uygulamanız gerektiği değil elbette. Sizler de kendi yaratıcılığınızı, damak tadınızı işin içine katacaksınız.
Tariflerin bir kısmını belki ilk kez duyarken, kimi sizde bir anımsatma kimi bir tebessüm yaratacak. Ben de deneyeyim derken, yaratıcılık rüzgârında Gönenç gibi alıp başınızı gideceksiniz... Güzel olan da bu değil midir? Yemeklerinizi kaç kişi için pişirdiğiniz de önemli değildir. Kendiniz için kuracağınız bir sofrada bile mutlu olabilmektir güzel olan. Bu kitapta yemek kurtlarının daralan düşünce sınırları genişleyecek, yeni mutfak kurtçukları sınırsızlığın keyfini öğrenecekler.
Kitaptaki tariflerin hepsi lezzet kadar sağlık da içeriyor. Hem malzeme hem pişirme tekniği yönünden yiyip de pişman olacağınız türden yemekler yok. Aslolan sevgiyle, istekle aşların ocaklara sürülmesi, o gün masaya gelen yemek kötü de olsa, "Ben sevdim" diyerek yapanın yüreklendirilmesi, bizim için hazırlanmış o yemeklere: "Ellerine sağlık" denilmesi... |