Kitap Tanıtımı |
Arka Kapak Yazısı (Tanıtım Bülteninden) Sanat ve Hayat Dergisi olarak Ekim Devrimi’nin 100. yılında, bir devrim dosyası hazırladık. Ekim Devrimi insanlık tarihinin ezilenler cephesi açısından zincirin kırıldığı ve sınırsız, sömürüsüz, cinsiyet ayrımının yapılmadığı bir dünyanın mümkün olduğunun gerçek anlamdaki Paris Komünü’nden sonra en geniş ve uzun süreli denemesiydi Bu deneme başarısızlıkla bitti ama arkasında siyasal, ekonomik, toplumsal, sanatsal anlamda inanılmaz bir birikim ve deney/deneyim bıraktı. İşte biz de Ekim Devrimi’nin sanat ve ideoloji ekseninde deneyimlerine ve deneylerine odaklandığımız bir dosya hazırladık. Bu dosyamızda Ekim Devrimi’nin şairlerini, öykülerini/öykücülerini, romancılarını, ressamlarını ve grafikerlerinden bir kısmını dergimize konuk ettik. Harman, mozaik ve çentik bölümleri Ekim Devrimi’nin ideolojik yaratıcıları ile inşa edicilerinin eserlerini bu dosyada sizlerle buluşturuyor. Şolohov, Mayakovski, Nazım Hikmet, Klutsis, Maleveç, Rodçenko, Çernişevski gibi isimler bu sayımızın edebiyat ve görsellerinin oluşturulmasında başvurulan kaynaklar oldu. Tartışma kültüründe devrim mücadelesinde bizler için önemli bir meşale olmaya devam eden Kutsiye Bozoklar’ın Devrimler ve İnsanlar, P. Deniz Tekin Devrim ve Avangart ilişkisi bağlamında sosyalist bir devrimin sanatsal yaratıcılık örneklerine odaklanırken; Şahin Tümüklü, avangart, sanat, sosyalist gerçekçilik ile toplumcu gerçekçilik ekseninde Ekim Devrimi’ni belirli sanat alanları üzerinden tartışıyor. Burada özellikle Ekim Devrimi bağlamında iki temel konu olan avangard ile Ekim Devrimi ilişkisini bir sosyalist sanat felsefesi ekseninde ele alınması ve ikinci olarak da devrimin sanat ve sanatın devrimin yaratıcılığı üzerindeki karşılıklı etkisinin avangart ve devrim ilişkisi ekseninde ele alınması ayırt edici bir konu olarak tartışma kültürünün ilgi çekici olmasını sağladı. Mevsimlerde devrimin felsefesini Mehmet Akkaya, edebiyatını Sadık Albayrak ve ideolojisi açısından çıkarılacak dersler konusunu Yener Orkunoğlu, Sovyet devrimi ve sinemasını ise bir başka yazarımız Ufuk Tambaş yazdı. Yazarlarımızın dört değişik alanla ilgili yazılarını okurlarımızla buluşuyoruz. Ekim Devriminin 100.yılında felsefe ve ideoloji alanının daha az incelenen ve dikkat gösterilmesi gereken bir alan olması nedeniyle bu alanın önemini tartışan yazıları okuyucularımızla buluşturmak istedik. Pano bölümünde iki yazımız var. İlki komünist olduğu için yıllarca hapishane hapishane gezen ve memleketini emperyalizmin işbirlikçisi, sömürgecilik taşeronu vatanperverlere(!) bırakıp giden Nazım Hikmet’in yazdığı eserlerin Türkiye topraklarına girmesinden itibaren sansüre uğramasının gerçeğini bütün kirli yanlarıyla ortaya koyan Alp Altınörs’ün yazısı. Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim kitabının 35 noktada nasıl sansüre uğradığını ortaya koyan yazarımız, aynı zamanda Nazım Hikmet’in bir komünist, bir mücadele insanı, bir örgütlü aydın olmasının üzerini örtmek için emekçi ve ezilen milyonlara sansürlü bir kitabın nasıl sunulduğunu gösteriyor. İkinci olarak mücadele içindeki toplumcu gerçekçiliğin temel değerlerinden olan Çernişevski’nin sanat ve mücadele arasındaki ilişkiyi anlattığı makalesine yer verdik. Mevsimler bölümünde Ekim Devrimi yazarlarının öykülerine yer verdiğimiz gibi Nazım Hikmet’in Ekim Devrimi’ne adlı şiirine yer verdik. Ayraç bölümünde Ekim İhtilalinin Türkiye’ye nasıl yansıtıldığını anlatan yazısıyla Emin Karaca ve Ekim Devrimi içerikli kitap seçkisi bulunmaktadır. Devrimin üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen Ekim Devrimi, insanlığa umut olmaya devam ediyor. Devrimin ilk 15 yılında ortaya çıkan sanat akımları ve hareketleri bugün sinemada, tiyatroda, grafikte, performatif sanatlarda, montajda, müzikte etkisi sürmeye devam ediyor. Ekim Devrimi akan bir nehir gibi devrimin mücadelesindekilere ve onun sanat üreticilerine, sanat eseri taşıyıcılarına su taşımaya, umut aşılamaya devam ediyor. Yeni devrimlerin kapımızda olduğuna olan iddiamızla 100 yıllık beste olan devrim, bitmeyecek bir şarkı, okundukça coşturan şiirdir. ) |