Kitap Tanıtımı |
İnsan, kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi, en az zamanda en uzak mesafeler arasında ulaşım ve iletişim köprüleri kurmayı, yapay döllenmeyi, genlerinin sırlarını, birçok hastalığı sağaltmayı, daha birçok şeyi öğrendi. Ama bu dünyada insanca, eşitçe, kardeşçe yaşamayı unuttu.
Eşitsizlik ve adaletsizliğin kaynağında sermayenin doymak bilmez kâr hırsı var. Kapitalizm sınırsız kâr hırsını; sınırsız kâr hırsı yayılmacılığı; yayılmacılık sınırsız güç kullanımını gerektiriyor. Kapitalizm, bunun için emperyalisttir.
Eşyayı adıyla çağırmak, kapitalizme kapitalizm, emperyalizme emperyalizm demek bugün her zamankinden daha önemli hale geldi.
Emperyalizm, en büyük gericiliktir.
Emperyalizm, en büyük bölücülüktür.
Asla umutsuz ve ufuksuz değiliz. Toplumların evrimine, özellikle de devrimci sıçrama uğraklarına baktığımızda her şeyin, olağanüstü bir sadeleşme üzerinden geliştiğini görüyoruz. Bugün yapılması gereken en önemli ve aynı zamanda en zor iş, maddenin, tarihin ve bugünün güçlerinin karmaşık hareketi içinden geleceğin sadeleştirici damarlarını seçebilmektir.
Bu kitap, dünya, Ortadoğu ve Türkiyedeki somut durumları merkeze emperyalizmi koyan bir anlayışla çözümlüyor. AKP iktidarından, 2007 baharında yoğunlaşan olaylara, TSKnın arayışlarından Kürt sorununa, 22 Temmuz seçimlerinden ılımlı İslama
güncel Türkiyeye ilişkin durum saptamaları ve sol yol önerileri yapıyor. |