Kitap Tanıtımı |
"Toplumun mutluluğu ve düşkünlüğü, ortak mülkiyet duygusunun yücelttiği ya da derinleştirdiği insanların mutluluğu ve düşkünlüğüdür. Toplumun istenci bu insanların istencinin ortak sonucudur. Vicdanı, bir denge kurulduğunda o insanlarda soylu olan ve olmayan şeylerin bir anlatımıdır. Her insanı topluluğa yaptığı katkıya göre değerlendirebilirsek, toplumdan da bu insan için ne yaptığını sormaya aynı biçimde hakkımız olur. Herkesin pay aldığı ve paylaşmanın her insan için başlıca bir öğe olduğu biçim dışında, en büyük sayının ya da herhangi bir büyük sayının en büyük mutluluğu gerçekleşemez. Ama tek tek erkek ve kadınların yaşadığı mutluluk dışında bir mutluluk yoktur; bunun gibi insanların ruhunu içeren ortak bir benlik yoktur. Bireylerin belirgin ve ayrı kişiliklerinin uyum içinde gelişebildiği ve ortak bir başarıya katkıda bulunabildiği toplumlar vardır."
The Metaphysical Tehory of the State
"İnsan kafasında oluşan tasarımlar da zorunlu olarak, deneyle doğruluğu kanıtlanabilen ve maddi önverilrle bağlı olan maddi yaşam sürecinin yüceltilmiş biçimlerdir. Ahlak, din metafizik, ideolojinin bütün geri kalan kesimi ve onlara karşılık düşen bilinç biçimleri, görüldüğü gibi artık baımsızlığa benzeyen hiçbir özelliğe sahip değildir. Ne tarifleri, ne gelişmeleri vardır; ama insanlar maddi retimelrini ve maddi ilişkilerini geliştirerek, maddi varlıklarıyla birlikte düşüncelerinin ürünlerini de değiştirirler. Yaşamı belirleyen, bilinç değildir, bilinci belirleyen yaşamdır." |