Kitap Tanıtımı |
Küreselleşme ve yeni bölgecilik teorisyenleri bir konu üzerinde uzlaşıyorlar; ulus devletlerin dönemi geçiyor. Küreselleşme yeni dönemde ulus-ötesi bölgelerin, yeni bölgecilik ise ulus-altı bölgelerin yükseldiğini iddia ediyor. Tıpkı birincisi gibi, yeni bölgecilik de tarih dışı bir iddiayı şiddetle savunuyor ve Avrupa deneyimlerini, bütün dünya için geçerli tezlermiş gibi, tartışmadan tüm dünyaya uyarlıyor.
Bu nedenle elinizdeki kitapta Avrupadaki bölgecilik yazını eleştirel bir incelemeye tabi tutulmuş ve bölgelerin yükselişini açıklamak için bir alternatif kuram geliştirilmeye çalışılmıştır. Ortaya çıkan sonucun, yeni bölgecilik yazınının tersine, ulus devletlerin güçsüzleşmelerinden kaynaklanmadığı ve tam tersine sürecin Avrupadaki büyük devletler tarafından idare edildiği savı ileri sürülmektedir.
Kitapta yürütülen tartışmaların Türkiyede yürütülmekte olan yeni anayasa ve bölgecilik tartışmalarına da ışık tutacağını düşünüyoruz. AB politikalarının ve genişleme sürecinin, emek-sermaye-ulus devlet ilişkisinin ve uluslararası üretim süreçlerinin bölgecilik yaklaşımları ile ilişkileri bağlamında incelenmesi sonraki tartışmalar için önemli bir zemin sunmaktadır. |