Kitap Tanıtımı |
Ali Berktay'ın çevirisiyle Türkçe'ye kazandırılan Troia'nın Hazineleri, Yapı Kredi Kültür Merkezi Vedat Nedim Tör Müzesi'nde açılan Troia sergisiyle eşzamanlı olarak çıkarak okuru Troia'nın efsanevi kaşifi Heinrich Schliemann konusunda bilgilendiriyor. Troia'nın Hazineleri, ticaret yoluyla kısa sürede büyük bir servet sahibi olan ve servetini arkeolojinin hizmetine sunan Schliemann'ın öyküsünü anlatıyor. Arkeolojinin bir bilim dalı olmasında büyük payı olan Schliemann, kazılarda kullandığı sıra dışı yöntemler ve Troia'yı Homeros'un Ilyada'sına göre araması çok eleştirilmiş bir arkeolog. Özellikle acemiliğinde arkeoloji adına büyük hatalar yapan Schliemann kuşkusuz ister Troia'ya ait olsun ister olmasın çok eski bir tarihe ışık tuttu ve Troia adı artık onsuz anılmayacak.
Tadımlık
Schliemann, Mayıs 1864 tarihli bir mektupta, "dünyayı görmek konusunda sonsuz bir istek duyuyorum" diye yazar. Aralık ayında başlayan Asya yolculuğu altı ay sürer. Bu yolculuk onu Hindistan'dan Çin'e, oradan da Japonya'ya götürür. San Francisco'da sona erer. Entelektüel oluşumu açısından belirleyici olan bu gezi, çifte bir kopuşa işaret eder: hem Rus iş dünyasından, hem de -uzun süredir aralarının bozuk olduğu- karısından kopar. Bu yolculuk geleceğin habercisidir. Schliemann'ın, Bugünkü Çin ve Japonya adlı ilk eseri (1867) bu yolculuğun ürünüdür. St. Petersburg'da çıkan bir gazete için kaleme alınmış bu metin, aynı anda çok yoğun bir mektuplaşma yürüten seyyahın tuttuğu günceden doğmuştur. Kişisel yazılar, mektuplar ve gazete makaleleri bu kitabın olgunlaşmasını sağlar. Arkeolojik çalışmaların yayını da aynı yolu izleyecektir. |