Kitap Tanıtımı |
"Tepedeki Adam" hikayesini Salih Yıldız anlatıyor: "Sayın Şen, Sayın Ethem'le birlikte bir gün Halil'in davetiyle tepedeki evine gittik. Halil o zaman evlat sanıp otelini kiraya veridiği kişilerin içine düşürdüğü nankörce hainliklerin sıkıntılarını bize anlatıyor, çözüm arıyordu. Bu nedenle bizi zaman zaman arıyor veya biz konuyu aramızda konuşuyor, dertleşiyorduk. Sayın Şen'in unutkanlık rahatsızlığı henüz yeni başlıyordu. Sayın Şen, Halil'in adını unuttuğunda bize, hatırlayabilmek için 'Tepedeki Adam işte, hadi ona gidelim' diye anıyordu. Bizler de ona, 'Tepedeki Adam, Halil Ağa işte o.' diye anımsatıyorduk."
Sonunda "Tepedeki Adam" derin bir yalnızlığı, mutsuzluğu anlatan hüznün hikayesine dönüştü. İşte böylece yalnızlığı yazmanın zamanı geldi. Al yalnızlığını yalnızlığımın yanına sen de gel. Senin yalnızlığınla benim yalnızlığım konuşsun. Böylece "Tepedeki Adam"ı bu kitapta konuşturalım. Şimdi biz susalım, o konuşsun, biz onu dinleyelim. |