Kitap Tanıtımı |
Hıristiyan reform hareketi, Hıristiyanlığı Ortaçağ karanlığından aydınlatan,
Hıristiyanları Katolik Kilisesi'nin hurafe, safsata ve korku dolu manevi kuşatmasından
kurtaran, dinsel olan ile dünyevi olanı kendi alanlarına hasredip insanı özgürleştiren
tarihin en olumlu süreçlerinden birisi olarak ifade edilir. Reform hareketinin Ortaçağın
Roma Katolik Kilisesi'nin otoritesini önemli ölçüde sarstığı ve batı toplumunun
günümüzdeki maddi gelişimini sağlayacak şekilde bilimsel düşüncenin önündeki
Katolik Kilise dogmalarının kaldırılmasında büyük etkisinin olduğu doğrudur.
Ancak Protestan reformu, Katolik Kilisesi'nin iman, ibadet ve ahiret gibi pek çok doktrinini
teolojik açıdan kıyasıya eleştirmekle birlikte Ortaçağ Hıristiyan düşüncesi içinde yer alan
Hıristiyanlık dışı din mensuplarına karşı Katolik Kilisesi'nin besleyip büyüttüğü ve
Hıristiyan dimağına yerleştirdiği teolojik düşmanlık eğilimini reforma tâbi tutmamıştır.
Hatta bu süreçte farklılıklara yönelik geleneksel Katolik düşmanlığını reforme etmek
bir yana daha da güçlendirerek modern çağlara ulaşmasını sağlamıştır.
Protestan reform hareketinin öncülerinden olan Martin Luther, Hıristiyan aydınlanmasının
adeta bir peygamberi olarak sayılırken, günümüzde batı toplumuna empoze edilen
İslâm dini ve Müslümanlara yönelik korku ve endişenin geleneksel Hıristiyan kodlarını
16. yüzyılda kaleme aldığı iki önemli manifestoyla güncelleyerek günümüze kadar
aktarmayı başarmıştır. "Türk" ve "Türklerin dini" olarak adlandırdığı Müslümanlar ve
İslam dinine yönelik dile getirdiği tanımlamalarıyla Luther, ülkemizin içinde bulunduğu
Avrupa Birliği üyelik sürecindeki "uyum sorunu"nun ve İslâmofobia'nın teolojik
temellerinin tesisine katkı sağlayan bir figür olarak tarihe geçmiştir. |