| Kitap Tanıtımı | Bu acılı ailenin birçok ferdi dağıldı, her biri farklı şehirlere göç etti. Ama her bayram arifesinde Gülten 
Hanımın kabri başında buluştular. Gülten Hanımın son arzusu, doğup büyüdüğü evlerinin yakınındaki 
mezarlığa gömülmekti. Arzusunu yerine getirmişlerdi. Aile bireyleri, Gülteni her ziyaretlerinde yine 
ağlıyorlardı, fakat gözyaşları ilk günkü gibi değildi. Zaman, yaralarının kabuk bağlamasına sebep olmuştu, 
yürek sızıları hafiflemişti. 
Satılan evlerinin karşısında duran rüzgârlı tepeden bir zamanlar bahçesinde mutlulukla yaşadıkları 
evlerine bakıp iç geçirirlerdi. Her biri içinden, Bir gün gelip bu evi satın alacağım, çocukluğumuzun 
anılarını, geçmişimizi, başkasının elinden çekip alacağım diye iç geçiriyor, birbirlerinden habersiz 
aynı hayale umut bağlıyorlardı. Maziye sevdaları gün geçtikçe arttı ama geleceğe dair uzun hesaplar 
yapamadılar. Ne yaparlarsa yapsınlar hayat devam etmeye mahkûmdu. Her şey değişmeye    mecburdu. |