Kitap Tanıtımı |
'Kiremit odanın sakinlerine dönmek gerekirse, işte bu hastayı çevreleyen onlardı. Tüm alacaklılar gibi renksiz, yüzü olmayan adamlar. Bir avuç dolusu. Yanlarında çoluk çocuklarını da getirmişler. Sanki onları eğitmek, onlara örnek olmak istiyorlar. Bir adama ve bedenine yapışmış son kırıntılar, biçare bedensiz kalıncaya dek, ondan nasıl ayrılır bak, gör, öğren! Bak, gör ve öğren! Ama çocuk her yerde çocuktur, burada da öyle. Pek bir şey öğrenecekleri yok, sürprizden odaya sızmış kara bir kedinin peşindeler. Sırtını bükmüş, kuyruğunu kıvırmış ve yüzü olmayan oğlanlara sürünüyor. Doğaldır ki hatta zorunlu olarak oğlanlardan biri kedinin kuyruğunu çekiyor. Onun da çıkaracağı ders buymuş. Yüzsüz alacaklılar parmaklarını birbirine kenetler ve sessiz sessiz ayakta beklerken, hasta hâlâ dışarı bakıyor.''Tekinsiz Sorularla Baş Başa' Kıvanç Tanrıyar'ın kurmaca türündeki ilk eseri. 'Pitoresk Öyküler've'Kendilik Öyküleri' adlı iki bölümden oluşan kitap iç ürperten, karanlık, kasvetli bir dünya tasavvuru içeriyor. Yer yer masalsı kimi zamanda gerçeküstü bir anlatımla insan varoluşuna dair tekinsiz sorular sormaktan geri durmayan Tanrıyar'ın hikâyelerindeki ıssızlık, zaman ve mekân algısına direniyor. (Tanıtım Bülteninden) ) |