Kitap Tanıtımı |
Siyasi gündemi yakından takip edenler çok kolayca fark etmişlerdir ki 6 Mayıs 1972 de üç devrimcinin idamı ile sonlanmış gibi gösterilen süreçte yaşananlar unutturulamamış aksine her geçen yıl artan öfke, özlem, saygı ve birçok karmaşık duygunun yanı sıra kabaran bir mücadele azmi ile herkesin farklı adlandırdığı bir olgu yaşatılmaktadır. Arada 12 Eylül dönemi gibi inişler olsa da artık sadece bir grup devrimciye değil halka mal olmuş isimlerden söz etmekteyiz. Onları nerdeyse bir efsaneye dönüştüren şey nedir? Herkes bunu da kendine göre adlandırmakta ve kendi dünya görüşüne göre yorumlamaktadır. Bu sosyolojik birçok araştırmaya konu yapılabilir. Ve onların bizzat kendi yazıp söyledikleri şeyler geri planda bırakılıp unutturulmaya çalışılır. Bu kitabın tekrar yayına hazırlanması işte buna bir karşı çıkıştır. Hüseyin, Deniz, Yusuf sanal birer kahraman değil aksine ete kemiğe bürünmüş, kendi düşünceleri, kendi yöntemleri olan devrimcilerdir. Bu kitabın yeniden yayınlanmasından amaçlanan başka bir konu başlığı da 12 Mart 1971 öncesi siyasi sürece damgasını vuran örgütlenmelerden biri olan Dev-Genç ve onun çıkış noktası olarak aldığı düşüncelerdir. Her ne kadar 12 Mart 1971'in hemen öncesinde Dev-Genç içindeki gruplar kendilerine çizdikleri yönde hareket etmeye başlamış olsalar da, Dev-Genç; Türkiye gençliğinin merkezi örgütlenmesi olarak siyasi gündemi etkilemeye devam ediyordu. Ortak bir örgütlenme olarak asgari müştereklerden oluşan bir düşünce yapısı vardı. İşte bu kitaba konu olan THKO davası savunmasında, kimilerinin "68 ruhu" diyerek başka ülkelerde de eşzamanlı yaşanmış bazı gençlik hareketlerine benzettikleri ama gerçekte Türkiye'ye özgü bir anti-emperyalist başkaldırının, daha doğrusu emperyalizm çağının ilk kurtuluş savaşını vermiş bir ülkenin gençlerinin çığlığı duyulmaktadır. |