Kitap Tanıtımı |
İslâmiyet, dört halife çağından itibaren, tıpkı modern batı gibi, bir güç politikası ve yayılmacı siyaset uyguladı. Yine de, Müslümanların diğer inançların mensuplarına oldukça büyük bir tolerans gösterebildiklerini, dinlerinin gereği olarak, diğer inançları tamamen yok etmek gibi bir politika gütmediklerini kaydetmemiz gerekir. Modern dünyada sayısız kültür bir arada yaşayacak. İnsanlar tek bir kültür içinde yaşamak yerine, çok kültürlü bir dünyada yaşamayı öğrenmek zorundalar. Çünkü, sahip olduğumuz teknoloji ile coğrafî sınırlar ve millî sınırlar tamamen yok olmuş bulunuyor ve diğer kültürler dahi, bütün kültürel vasıf, hadise ve görünüşleriyle birlikte, evimizdeki oturma odalarına kadar girmiş bulunuyor. Hiçbir kültür, bir daha asla, saf bir kültür olmayacak. Çok kültürlü bir dünyada yaşayacak isek (ve medeniyetle birlikte onun en büyük kurumlarından olan devlet dediğimiz sosyal organizasyon biçimi de yok olacaksa), böyle bir dünyada Müslümanlık'tan mülhem olarak sunabileceğimiz, alternatif hayat tarzı nedir? |