Kitap Hakkında
Bize akşamları ışıkları yakmamamız ve pencereleri gazetelerle kaplamamız gerektiğini, burada ışıkları görüp yaşanan bir yer olduğunu düşmanların görmesinin bizleri tehlikeye sokacağını söylüyorlardı. Bu sözleri her gün gazetelerde de okuyor, radyodan da dinliyorduk. Bu durum, bizi hem üzüyor hem de olumsuz etkiliyordu. “Gazeteci Adem Yavuz” şehit edildi, (ruhu şad olsun) diye okuduğumda gencecik bir insanın ölümü beni gerçekten derinden etkilemişti. İşte o an bayrağı devralmak, onun yaptığı işe kaldığı yerden devam etmek geldi içimden... Ama bunun için yaşım çok küçüktü. Ancak, “Bir gün, geç de olsa kalemi elime alıp bu duygularımı mutlaka dile getireceğim,” diye söz vermiştim kendi kendime... Bu benim için bir vefa borcu idi âdeta... Hatta bir ara “İleride büyüyüp, evlenip, bir oğlum olursa adını Adem Yavuz koyacağım,” şeklinde bile düşünmüştüm. Bir ara gazetede şöyle bir yazı okudum:“Ayşe, Kıbrıs’a Tatile Gidiyor...”Allah Allah, kim gidiyor, nereye gidiyor, nasıl gidiyor, şimdi Kıbrıs’a tatile gitmenin zamanı mı, bu nasıl kel alaka bir durum! Çocuk aklımla gel de şimdi çık işin içinden! Kafayı yedim, yiyeceğim... Müthiş paniklerdeyim! Sonra öğrendik ki; zamanın başbakanı rahmetli Bülent Ecevit’in bir taktiği imiş bu, Kıbrıs’a asker çıkarması yapmak için... Yani Çanakkale Savaşı zamanındaki “Truva Atı” taktiği gibi bir taktik.“Ohh bee! Dünya varmış! Nihayet bugün rahat bir uyku uyuyabilirim. Şükürler olsun sana Allah’ım, binlerce şükürler!” diyerek o gece rahat bir uyku uyudum. “Allah’ım geçmez gecelerde, olmayan sabahlarda koymasın yüce milletimizi! Âmin.”Bugünler bitecek mi, ne zaman bitecek, derken 20 Temmuz 1974 günü başlayan Kıbrıs Barış Harekâtı, amacına ulaştı. Yapılan görüşmeler sonucunda 8 Ağustos 1974’te ateşkes anlaşması imzalandı. Böylece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletinin bağımsızlığının ilanı ve kurulmasının önü açılmış oldu. İmzalandı imzalanmasına ama benim çocuk kalbim hâlâ huzurlu değildi. Bir millet, bütün bunları yaşar da bir yıkımın ardından nasıl toparlanıp ayağa kalkabilir, nasıl yaralarını en kısa zamanda sarabilir, nasıl tekrar kaldığı yerden hayata devam edebilir? Acılar, ağrılar, yüreklerdeki yangınlar, hâlâ kanayan yaralar nasıl bir çırpıda sarılabilir ki!Ahh kalbim, her acıyı bu kadar ta derinden hissetmek zorunda mısın!?
Yazar
Yazar
Perihan Metin
Profili Görüntüle
10 kitap
Değerlendirmeler (0)
Değerlendirme yapmak için giriş yapmalısınız
Giriş YapHenüz değerlendirme yapılmamış
Okuyanlar (0)
Henüz kimse bu kitabı eklememmiş