Sonsuz Düşünce
ISBN 9789753425629
Yayınevi Metis Yayıncılık
Yazarlar Alain Badiou (author) | Işık Ergüden, Tuncay Birkan (translator)
Kitap Tanıtımı Birbirinden özgün felsefi eserler üretmesine rağmen, hakim postmodern mutabakatın dışında durmayı ya da ötesine geçmeyi tercih ettiği için uzun süredir maruz bırakıldığı "sükut suikasti"nden son birkaç yılda sıyrılmaya başlayan Fransız düşünür Badiou’yu okurlarımıza tanıtmaya Etik kitabıyla başlamıştık. Şimdi de günümüz koşullarında felsefeden neler bekleyebileceğimizi, Arzu, Hakikat, Siyaset, Psikanaliz, Şiir, Sinema, Aşk gibi genel, "Terörizme Karşı Savaş" ve "Komünizmin Ölümü" gibi güncel kavram ve temalar etrafında enine boyuna serimleyen yazılarından oluşan bir seçki sunuyoruz Sonsuz Düşünce’yle. Seçkinin ilk yazısı, diğer yazılarda genişletilerek ve yeni boyutlar kazandırılarak sürdürülen bir program koyuyor ortaya. Felsefenin dört boyutu olduğunu ve bu boyutların her birinin günümüz dünyasından gelen çok güçlü saldırılarla karşı karşıya olduğunu söylüyor Badiou: Felsefe, diyor, "temelde bir isyan boyutunu içerir: Düşünme dünyanın mevcut haliyle yüz yüze geldiğinde bir hoşnutsuzluğa kapılmıyorsa felsefe de olmaz. Ama felsefenin arzusu mantığı da içerir; yani muhakeme ve aklın gücüne duyulan bir inancı. Dahası, felsefenin arzusu evrenselliği de beraberinde getirir: Felsefe düşünen varlıklar olarak bütün insanlara hitap eder... Son olarak, felsefe risk alır: Düşünme bağımsız bakış açılarını destekleyen bir karardır daima." Ama dünyanın ("Batı dünyası"nın), çoktan özgürleşmiş olduğunu zannediyor oluşu, üstelik bu özgürlüğü kullanma tarzlarının mal mülkün sonsuz pırıltısı tarafından kodlanmakta oluşu, isyanı; "yeni imgelerle yeni sözlerin daha biraz önce gösterilip söylenmiş olan imgelerle sözleri örttüğü, sildiği" mantıkdışı bir iletişim rejimine tabi oluşu, mantığı; teknik uzmanlaşma ihtiyacı, evrenselliği; "varolmanın gittikçe daha fazla hesap kitap yapmayı gerektiriyor" oluşu da risk alma isteğini son derece zorlaştırıyor. Günümüzde egemen durumda olan üç temel felsefi yönelim –yorumbilgisel, analitik ve postmodern felsefe yönelimleri–, hakikatin yerine anlamı ikame ettikleri ve kendilerini dil oyunları çokluğunu tasvir etmekle kısıtladıkları için bu meydan okumaya karşılık vermekten acizdirler, Badiou’ya göre. O yüzden de yeni bir "felsefe üslubu" oluşturmaya ihtiyaç duyulduğunu düşünüyor. Kitaptaki yazılar, bu felsefi üslubun, şiirden siyasete, sinemadan psikanalize çok geniş bir alanda ne denli müthiş ufuklar açabileceğinin "minör" örnekleri. Yaygın kanaatleri geveleyip durmanın düşünmek zannedildiği bir ortamda Badiou bizleri tekrar düşünmenin gücüne inandırıyor. Kitap yakında kitapçılarda olacak.