Kitap Tanıtımı |
Bilim, donuk ve günümüzde insanları yanılsamalara inandırmak için kullanılıyor daha çok; insanlıktan çok egemenlerin hizmetinde. Felsefe ise sadece ve sadece gerçekliğin peşinde, herkesin dünyasına ulaşamıyor. Geriye aşk ve şiir kalıyor yol gösterici olarak. Çünkü bunlar gönül işi. Aşk, mahremiyetini koruyarak yapıyor yapacağını insan yaşamında.
Gönül, yüreğimizdeki sevgi kaynağıysa eğer, insan soyunun varoluş kaygısını yaşadığı yerle ilintili olmalı. Yaşamda hiçbir şey gönülsüz olmaz; olmamalı da. Olursa sevginin değil, acının kaynaklandığı bir durumla karşı karşıyayız demektir.
Metin Eloğlu, "kişi gönlünü yitirdi mi ne yüzle çıkar sokağa" diyordu bir dizesinde. Yanılsamalar çağı diye tanımlayabileceğimiz bu çağ, gönlünü yitirmiş insanlarla dolu. Belki insanlık tarihi zulümle dolu, ama bu kadar ikiyüzlü, bu kadar gönlünü yitirmiş olmadı hiçbir zaman. İşte bu yüzden Eloğlu´nun dizelerinin duyarlığıyla, sokağa çıkabilecek yüzümüz var mı diye sormak gerekirdi. Biraz bilim, biraz felsefe, biraz şiir ve azıcık aşkla sormaya çalıştım |