Kitap Tanıtımı |
"1950 doğumluyum. Memur çocuğu olmanın kaçınılmaz yazgısı ile ülkenin değişik yönlerinde geçen öğrencilik yaşamım Ankara`da noktalandığında, artık Tıp Fakültesi öğrencisi idim. 1967`de başlayıp 1975`de bitirebildim. Öğrencilik yıllarım boyunca tek seçenek olarak gördüğüm ve hayata en yakın diye belirlediğim Ruh sağlığı ve Hastalıkları alanında çalışıyorum. Ankara Tıp Fakültesi Anabilim Dalı`nda Öğretim üyesiyim.
Bugüne dek hiçbir dergide şiirlerim yayımlanmadı. Çünkü göndermedim. İlk bakışta çok iddialı bir seçim gibi görünse de, bu tutumun bir parça cesaret eksikliğinden bir parça da edebiyet çevresi ilişkilerinin çok boyutlu (olumlu/olumsuz) niteliğinden kaynaklanıyor diye düşünüyorum. İlk kez Yunus Nadi, iki kez de Cemal Süreya ödüllerine iki ayrı dosya ile başvurdum.
Şiir, insanın içsel/ içsel söyleşisinin özgünleşmiş bir dilidir. Sözcükler ve Resimler aynı iddia ve akışkanlıkla kendini gerçekleştiren insanın en işlevsel aracıdır. Bu nedenle şiiri düşünmemiş ve/veya şiir yazmamış insan hemen hemen yoktur.
Benimkine en çok benzeyen şiir, benim beğenmekte en çok zorlandığım şiirdir. Şairi değil ama şiiri sevmenin dahası saygı duyabilmenin yolu bu olmalı diye benimsemişimdir." |