Serpil Alkan’ın Sessiz Çığlıkları

Aslında kitap yazmayı uzun zaman önce düşünmüştüm, iş güç yoğunluğu, hastalık vesaire bir türlü vakitBulamayınca bugünlere geldik. Bana, güzel insan, başkanım, sinema tutkunu, arşivci, sanata değer veren, İnsancıl ve hayvan dostu, Vadullah Taş arkadaşım; senin de sahne sinema hayatını bir kitap ile kayda geçirelim dediğinde, yıllar önce ertelediğim çalışmayı uygulama kararı aldım. Kitap yazmaya karar vermemde, kuzenim olan Edip Akbayram'a iftira attığımı düşünenlere, meşhur olma derdinde, reklam peşinde koşuyor diye şahsıma sosyal medyada ağır hakaret edenlere de yaşananları birinci ağızdan anlatma imkanımın oluşabilecek olması da açıkçası etkili oldu. Şimdiye kadar televizyonda, yazılı basında anlattıklarıma inananlarda vardı, inanmayanlar da. Anlattıklarımla, beni hiç tanımayan yüzlerce insanın hakaretlerine, küfürlerine muhatap olmuştum. Araştırmadan, sorup soruşturmadan ve bu bahsettiğim tecavüz olayı konuşmaları sanki ilk kez gündeme gelmiş gibi, beni ezmeye, sindirmeye çalışanlara, ilk ağızdan benim anlattıklarımla toparlanan, düzenlenen bu kitapla; savunmamı yapabilir, artık yorum sizin diyebilirdim.