Kitap Tanıtımı |
Son zamanlarda bu Sünnet'le amel edenlerin giderek azaldığını, Müslümanların bu Sünnetin aleyhindeki görüşlerin şüphesinde kaldıklarını gördüğümden dolayı, özellikle secdelerde el kaldırma hadisleri üzerinde ayrıntılı bir araştırma yapmaya çalıştım. Çünkü bu konu ihmal edilebilecek veya hafife alınabilecek bir konu değildir.
İbn Hibbân rahimehu'Uâh, es-Sahîh'inde (4/451; 5/503] şöyle der:
"Rasûlüllâh (s.a.v.)'in-. Benim nasıl namaz kıldığımı görüyorsanız namazı öyle kılın' sözü, Rasûlüllâh (s.a.v.)'in namazında yaptığı herşeyi kapsar. Bunlardan icmanın veya nafile olduğuna dair haberin tahsis ettiklerini namazında terk edene bir sıkıntı yoktur. Ancak icmanın veya nafile olduğuna dair bir haberin tahsis etmediği namaz fiilleri, muhataplar üzerine bağlayıcı bir emirdir, bunların herhangi bir şekilde terki caiz değildir." Secdelerde ellerin kaldırılmayacağına dair ne bir icma vardır ve ne de bunun nafile olduğunu bildiren hadis vardır. Bu sebeple secdelerde elleri kaldırmanın farz olduğunu ifade eden İbn Hazm ve İbn Ruşd gibi alimlerin isabet ettiklerine kanaat etmekteyim. Nitekim Takıyuddîn es-Subkî, Cuz'u Refil-Yedeyn'de (sy.10) ve İbn 'Abdilberr, el-İstizkâr'da (2/126) el-Evza'î, el-Humeydî ve âlimlerden bir topluluğun namazda tekbirlerde elleri kaldırmanın farz olup terk edilmesinin namazı bozacağı görüşünde olduklarını nakletmiştir.
Ebu Muaz, Seyfullah Erdoğmuş. |