Kitap Tanıtımı |
Avrupa'da savaş, durup yeniden başlayarak on üç yıl sürmüştü. Şimdi, 1805'te sözde barış olmuştu ama huzursuz bir barış. Avrupa kralları, Fransa'da Bourbon hanedanını deviren devrime karşı hemen silaha sarıldıkları halde, Napoleon'un askeri dehası karşısında bir şey yapamıyorlardı. Fransa'yla savaş halinde, bir İngiltere kalmıştı; o da bunu, denizlerdeki üstünlüğüne borçluydu. Bütün öteki devletler gibi, Rusya da Avusturya da savaştan çekilmişlerdi. Yalnız Napoleon imparatorluğunu gittikçe genişletiyordu. Bunun üzerine Avrupa devletleri, kendi topraklarını yitirmekten korkarak, savaşa katılmayı yeniden düşünmeye başlamışlardı.
''Prens, Cenova da Lucca da artık Bonapartelerin malikanelerinden başka bir şey değil. Bakın, size söylüyorum! Eğer hala, savaşmayacağız derseniz, şu kafirin, evet, bence kafir o, başka bir şey değil, bu kafirin bütün alçaklıklarına, rezilliklerine hala boyun eğeceğiz derseniz, gözüm görmesin sizi. Dostluğumuza son veririm.'' |