Kitap Tanıtımı |
Arka Kapak
Alman doğubilimci ve dilbilimci G. Bergsträsser in İstanbul da Dârülfünûn Edebiyat Fakültesi nde ders verdiği sırada Sâmî Dilleri Tarihi (Elsine-i Sâmiyye Tarihi) adıyla hazırladığı bu eser, Türkiye de ve Türkçe yazılmış bilinen ilk Sâmî dilleri ve edebiyatları tarihidir. G. Bergsträsser, Einführung in die semitischen Sprachen adıyla yayınladığı eserini de Sâmî dillerine giriş düzeyinde bir eser olarak tasarlamıştır. Batı da Sâmî dilleri çalışmaları alanında temel kaynak kabul edilen bu eser; Proto-Sâmîce, Akkadca, İbranîce, Aramîce, Güney Arapçası-Habeşçe ve Kuzey Arapçası ana başlıklarına ayrılmış, bütün alt başlıkların sonunda çevirileriyle beraber örnek metinlere yer verilmiştir.
Önsöz
Doğu ile Batı arasında, tarihî şartlar çerçevesinde, milâdın ilk yüzyıllarından günümüze kadar gittikçe gelişen bir kültür alışverişinden söz etmek mümkündür. Milâdî III. yüzyıldan itibaren Doğu, Batı ya; özellikle Yunan felsefe kültürüne ilgi göstermiştir. Zamanla kültürel ilginin yönü değişmiş ve ilgili araştırmalar yeni mecralar geliştirmiştir. Fransa, İngiltere, İtalya ve Almanya başta olmak üzere Batıda, XII. yüzyıldan itibaren gelişerek kurumlaşan bir disiplin dahilinde doğubilim alanında sayısız bilimsel çalışma yapılmış, akademik kurum açılmıştır. Bu çalışmalar, akademik düzeyde kurumlaşıncaya kadar, genellikle yüksek rütbeli din ve devlet adamlarının teşvik ve himayesiyle gerçekleşmiştir. Nihayet günümüzde Batı da Doğu nun tarih, din, dil, edebiyat ve kültürleri ile ilgili çalışmalar, Doğu yu bütün yönleriyle değerlendirebilecek kapasiteye sahip büyük bir literatür oluşturmuş bulunmaktadır.
Bu çerçevede doğubilimciliğin başta gelen araştırmacılarının, Sâmî dilleri ve edebiyatları tarihi alanında yazdıkları önemli bazı eserler şöylece anılabilir:
Ernest Renan, Histoire générale et système comparé des langues semitiques (5. bs., Paris 1878); W.Wright, Lectures on the Comperative Grammar of the Semitic Languages (1890); O.E. Lindberg, Vergleichende Grammatik der semitischen Sprachen (Göteburg 1897); M. Lidzbarski, Handbuch der nordsemitischen epigraphik, (Weimar 1898); Th. Nöldeke, Die semitischen Sprachen (2.b., Leipzig 1899); E. Littmann, Semitic Inscriptions, (New York 1905); C. Bezold, H. Gunkel, Th. Nöldeke, M. J. de Goeje, Die Kultur der Gegenwart: Die Orientalischen Literaturen (1906 Leipzig); C. Brockelmann, Semitische Sprachwissenschaft (Leipzig 1906); Grundriss der vergleichenden Grammatik der semitischen Sprachen I-II (Berlin 1908, 1913); Kurzgefasste vergleichende Grammatik der semitischen Sprachen (Berlin 1908); De Lacy O Leary, Comperative Grammar of the Semitic Languages (New York 1923); G. Bergsträsser, Elsine-i Sâmiyye Tarihi (1332-1333 İstanbul), Einführung in die semitischen Sprachen (München 1928); H. Fleisch, Introduction à l étude des langues sémitiques (1947); Sabatino Moscati (ed.), An Introduction to the Comperative Grammar of The Semitic Languages (Wiesbaden 1964); I. M. Diakonoff, Semito-Hamitic Languages (1965); C. F. Jean-J. Hoftijzer, Dictionnaire des inscriptions sémitiques de l ouest (1965).
Arap dünyasında ise İsrail Welfenson un Târîhu l-lugâti s-Sâmiyye (Beyrut 1929) adlı eseriyle öncülüğünü yaptığı Sâmî dilleri araştırmalarına ilgi, gittikçe artmaktadır. Bu alanda Batı da yapılmış çalışmaların Arapça ya çevirilerinin yanı sıra özgün çalışmalar açısından da büyük bir mesafe alındığı söylenebilir.
Atatürk ün Türk tarih ve kültürü ile ilişkisi bulunan bütün eski dillerin araştırılması ve öğretilmesi için gerekli birimlerin Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi bünyesinde kurulması konusundaki direktifi ve desteği ile bu fakültede 1935 te Arap dili ve edebiyatı, 1936 da Hititoloji ve Sümeroloji ana bilim dalları kurulmuştur. Tarih ve kültür araştırmalarının yanı sıra filolojik araştırmalar da bu birimlerin amaçları arasında yer almış, bu alandaki akademik araştırmalar, sözü edilen ana bilim dallarının çalışmaları ile gelişme yoluna girmiştir. Atatürk ün büyük öneme sahip bu tarihî öngörüsünün ve çabasının ne yazık ki günümüzde bile hâlâ anlaşılamamış olması, Türk kültürü açısından büyük bir talihsizliktir. Bu talihsizliğin en basit karşılığı ise Batı ülkelerine nispetle Orta doğu ekseninde akademik bilgi birikimi; bu bilgiyi tanımlama kapasitesi ve yorumlama tecrübesi açısından Türkiye nin çok fakir durumda kalmış olmasıdır.
Bu bakımdan Türkiye de, alanın otorite ismi Gotthelf Bergsträsser in (1886-1933) Sâmî dilleri ve edebiyatları alanında yetkin bilgi ve birikiminin ürünü olarak sistemli ve düzenli bir çalışma olup Türkçe yazılmış Sâmî Dilleri Tarihi (Elsine-i Sâmiyye Tarihi) adlı bu eserinin hazırlanarak yayınlanmasının kültürümüze önemli bir katkı olacağı düşüncesi ile eser çalışmaya konu olmuştur.
Alman doğubilimci ve dilbilimci G. Bergsträsser in İstanbul da Dârülfünûn Edebiyat Fakültesi nde ders verdiği sırada Sâmî Dilleri Tarihi (Elsine-i Sâmiyye Tarihi) adıyla hazırladığı bu eser, Türkiye de ve Türkçe yazılmış bilinen ilk Sâmî dilleri ve edebiyatları tarihidir. G. Bergsträsser, Einführung in die semitischen Sprachen adıyla (München 1928, 192 s. Aşağıdaki referanslar bu baskıya göredir) (notlandırma, ekler ve bazı tasarruflarla İngilizce ye çeviri: Peter T. Daniels, Introduction to the Semitic Languages 2.b., Eisenbrauns 1983) yayınladığı eserini de Sâmî dillerine giriş düzeyinde bir eser olarak tasarlamıştır. Batı da Sâmî dilleri çalışmaları alanında temel kaynak kabul edilen bu eser; Proto-Sâmîce (Ursemitisch s.3-19), Akkadca (Akkadisch, s.20-36), İbranîce (Hebräisch s.3659), Aramîce (Aramäisch s.59-96), Güney Arapçası-Habeşçe (Südarabisch-Äthiopisch s. 96-134) ve Kuzey Arapçası (Nordarabisch s. 134-180) ana başlıklarına ayrılmış, bütün alt başlıkların sonunda çevirileriyle beraber örnek metinlere yer verilmiştir.
Sâmî Dilleri Tarihi (Elsine-i Sâmiyye Tarihi) ise G. Bergst-rässer in Dârülfünûn da Sâmî dilleri ve kültürleri kürsüsünde verdiği derslerde takip edilmek üzere düzenlediği notlardan meydana gelen bir eserdir. İçeriği ve metodu açısından doğubilimciliğin bilgiyi tasnif etme ve kullanma disiplininin güzel bir örneği olan bu eser, tarihî bir bakışla genel bir Sâmî dilleri çerçevesi oluşturmakta ve bu dillerin edebiyatları hakkında sistematik bilgi sunmaktadır. Akkadca, Kenanca, Aramîce, Güney Arapçası, Habeşçe, Kuzey Arapçası ve Ana Sâmî Dili ana başlıkları "bab", alt başlıkları da "fasıl" adı altında tasnif edilerek bu dillerin tarihî gelişimi, kitâbeleri, yazıları, tarihî dil ve edebiyat malzemesi düzenli bir şekilde işlenmiştir. Bu arada işlenen bütün bu diller ve edebiyatları ile ilgili Batı da yapılmış başlıca çalışmalar da bibliyografik bilgileriyle beraber seçilmiş bir liste hâlinde sunulmuştur.
Eserin üzerinde çalışılan nüshası, Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi nde 2383 numarada kayıtlıdır. İlgili katalogda yazarın ismi, "Berğ Eşterser Bey" şeklinde kayda geçmiş, eser hakkında "yayın yeri ve tarihi yok, 124 sayfa" denilmiştir. M. Seyfettin Özege ise yazarı "Berg İştedsser" şeklinde, eseri de "taş baskı 1332-1333/1916 İstanbul, 134 sayfa" bilgisiyle tanıtmıştır (M. S. Özege, Eski Harflerle Basılmış Türkçe Eserler Katalogu, İstanbul 1979, V, 2210, no: 24452).
Haddizatında 1332/1333 (1916-1917) öğretim yılında İstanbul da hazırlanan 134 sayfalık bu eser, rika hatlı el yazması olup muhtemelen çoğaltılmıştır. Ancak bütün araştırmalara rağmen ikinci bir nüshaya rastlanmamıştır. Söz konusu nüsha Şemseddin Günaltay ın İslâm Dini Tarihi adlı eseri ile sonradan bir arada ciltlenmiş hâldedir. Bu |