Kitap Tanıtımı |
Belki de, terk etmeliyim buraları. Gitmeliyim. Adım da Sâlik olmalı
Tam kırk gün.
Sessiz, tenha, karanlık bir taş odada Onu bulmaya, Onunla dolmaya
Varlığın ortasında bir ben yokum sanki.
Her şeyin sırrı gelip de pul pul üzerime dökülsün diye bekledim
onca zaman, ama nafile.
Köhne aynaların sırrı döküldü sadece
Gözlerimi kapatıp açtığımda anlasam bunların bir rüya olduğunu
Ben, ben şimdi
Heybesindeki balığı kaybetmiş Musa Nebi gibiyim.
Şaşkınım.
Nerdeydi denizden köpük bir atın çıktığı yer?
Ustûre bunlar ustûre mırıltıları dökülürdü dudaklarından
ninemin.
Sahi zaman, hayalin kucağına nerede oturmuştu? |