Kitap Tanıtımı |
Hamletin sansürlenmiş dizeleri ve 888 nefesin gizemi, şairi kimin öldürdüğünü açığa çıkarabilecek mi?
Bardo bir şeyleri farklı biçimlerde söylemeyi bilirdi. Defterleri kadar ölümü de bunun kanıtıydı; çünkü bir şeyleri farklı biçimlerde söyleyenler ya da yapanlar, hayata ayak uydurmuş olanların uykularını kaçıranlardır.
Kardeşimin hayaletimsi varlığının hissedildiği bu dünyada, aynı siyah sehpanın önünde dikiliyor ve tüm kuvvetimi seferber ederek bu kitabı, bu kovuşturma raporunu ağır aksak yazmaya çalışıyorum. Acaba tek bir katilin mi izini sürüyorum, daha fazlasının mı?
Bir şair, şüphe uyandıran koşullar altına öldü, ben de bu kaybın bir örnek teşkil etmesini istiyorum. Bu olayın kendilerini niçin ilgilendirmesi gerektiğini soranların da, bir rüyanın, rastlantının ya da sevgi dolu bir dokunuşun ardından gelen o saflık anını tekrar yaşamalarını istiyorum. Çılgınca bir ümidin gerçekleşmesinin, yakınımızdaki evreni harekete geçiren gizemlerle karşılaşıldığında yaşanan şaşkınlığın sonrasında gelen o saflık anını yaşamalarını Fısıltılara kulak verildiğinde, hülyalara dalındığında gelen o saflık anını Kendilerine itiraf etmeseler de şiirin harem ağalarına yaraşır bir nakış işi olduğunu düşünenlerin, beyinlerindeki uğultuyu, arzularının gümbürdeyen sesini, sıkıntılı nefes verişlerini dinlemelerini; çirkinliğin pis ötüşünden kaçmalarını ve hastalıklı konforları uğruna içlerindeki başkaldırıyı baskılamaya bir son vermelerini istiyorum. Şairi kim öldürdü? Yavaş... Bana imkânsız gözükse de, zihnimin yalınlığını korumalıyım. Sonra, kim bilir, bakarsın beni de sustururlar.
Olayların oluş düzeneğini parçalarına ayıracağım. Eğer mümkünse, geçmişi değiştireceğim. |