Kitap Tanıtımı |
Irish Murdoch yine felsefeci yazar kimliğiyle çıkıyor karşımıza. Romanda ele aldığı aşk, raslantı, gerçeklik gibi temel konular kimi zaman kurmacanın dokusu içinde erimiş olarak, kimi zaman da üstünde yüzen bir çiçek demeti gibi yoğun bir halde sunuluyor.
Ölüm döşeğindeki ihtiyar Bruno büyük bir kaygıyla geçmişini ve bugününü düşünürken hayatı yeniden yormlama noktasına gelir. Sürekli gerçekliği sorgular. Yaşamış olduğu pek çok şeyin bir rüya olduğunu, aslında hayata hiç dokunmamış olduğunu keşfeder. Her şey bir rüyadır ve herkes bir başkasının rüyasında var olmaktadır.
Bruno düşüncelerini geliştirirken çevresindeki insanlar da kurlaşmadan aşka kadar çeşitli ilişkiler içine girerler. Bazen beklenmedik bir biçimde bir uçtan bir uca savrulup yer değiştirirler. Yzar benmerkezci yapıları yüzünden ötekini "ıskalayan" ve bunun için de sık sık yanılan,; sözde aşkı ararken başkalarını nesne olarak gören karakterler aracılığıyla insanın iç ve dış dünyasındaki bocalamalarına ve buradaki bir ahlak anlayışı eksikliğine dikkat çekiyor. |