| Kitap Tanıtımı | "Kolay değildi Nuran´ın durumu. Ağabey diye hitap ettiği bu delikanlının, o deniz mavisi gözlerine âşıktı küçükten beri... Bir denizin dalgaları biliyordu bunu, bir de ovada esen o ılık rüzgârlar. Bir tek onlara söylemişti sırrını. 
Selim, Nuran´dan çok büyüktü bir defa. Rodos´un, tanıdığı bütün kızları da âşıktı Selim´ine. 
         Gelinlik kızlar, Selimlerin penceresinden gizlice bakarak divanlarının uzunluğunu göz kararı alıp çeyizlik örtülerinin iğne oyası uçlarını ona göre işlerlerdi hep. Kim bilir, belki de ´Selim beni alır´ diye düşünen bir sürü rakibi vardı Nuran´ın..."
         1930´larda Rodos´ta filizlenen tertemiz ve şiddetli bir aşkın gölgesinde II. Dünya Savaşı ve savaş acıları ardından anavatana uzanan bir göç serüveni... Sonrasında, yurt bellenen İzmir´de inşa edilen yaşamlar... 
Tutkulu hayatlar, gelenekler, görenekler, insan ilişkileri ve bütün bunların en canlı yaşandığı yer; Karşıyaka´nın en kendine özgü sokaklarından biri 1685 Sokak... 
          Kısacası hepimizin, geçmişinden mutlaka bir şeyler bulacağı; bir ailenin kuşaklar boyu verdiği yaşam mücadelesinin keyifli öyküsü bu kitapta sizleri    bekliyor. |