Kitap Tanıtımı |
Diderot bu romanında 18. yüzyıldaki bi rmanastırın içyüzünü anlatır. Bir çeşit kadınlar zindanıdır bu manastır. Baştan sona insan doğasına aykırı din baskısına yöneltilmiş bir yergidir bu roman. Ama bireysel özgürlüğe ateşli bir övgüdür de.
Diderot, yaşamlarını kalın taş duvarlar arasında sürükleyen mutsuz kadınların yaşlandıkça ne denli acımasız, doğal duygularından yoksunlaştığını canlı tablolarla betimler. Erkeklerden uzak yaşamaya mahkum edilen yaşlı kadınlar ve genç kızlardan çoğu, eşcinselliğin sapıklığına süreklenir.
Diderot kadınlar arasındaki sevişme sahnelerini anlatırken, çağdaş psikolojinin verilerini sezdiğini göstermektedir. Romanın önde gelen kişisi Suzanne, bu manastır cehenneminden kurtulmak için canla başla çalışır ve romanda bir genç keşişin yardımıyla duvardan aşarak, gerçek doğa yaşamına kavuşur.
(Arka Kapak) |