Kitap Tanıtımı |
Kendinden beklenen rolleri yerine getirebilmesi ve gelişimini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için, canlılar içerisinde en fazla insanın terbiye edilmeye, yani eğitime ihtiyacı vardır.
Eğitimin bir "süreç" olma özelliği dikkate alındığında, insanın "beşikten mezara kadar" eğitim ihtiyacı içinde olacağı da muhakkaktır. Eğitim, ´´bilim1´ olma yolunda aldığı mesafede; "ilmin kendini bilmek"le, yani ferdin kendi yeteneklerini, kapasitesini tanımakla daha da başarıya ulaşacağını işaret etmektedir. Bu durumda eğitimin bir başka boyutu, insanın psikolojik yönünü tanımaya ve kendine tanıtmaya önem vermektir. Bu "önem veriş"de, ferdî farklılıkların yanısıra, kültürel farklılıkların birikimleriyle getirdikleri eğitimciler tarafından dışlanamamaktadır. Bu önemi dikkate almayanlar ise eğitim adına "orijinaliteyf, eskimeyen "yenf´yi yakalamaktan ziyade, ancak "aktarmayı", "tekrarı" sunma durumunda kalmaktadıriar. Bu durum ise bazı eğitimcileri bir kısır döngü içerisine sokmakta; "bizim oğlan bina okur, döner döner yine okur" nakaratının anlamı içerisinde silikleştirebilmektedir. |