Kitap Tanıtımı |
Pardayanlar yıllardır ülkemizde okunan bir kitap. Ancak eski kitap satanlardan bulunabiliyordu. O da çoğu zaman 10 cildin tamamını bulmanın binlerce sıkıntısına katlanarak. Bir şövalyelik destanı: entrikalar, kötülükler, iyilikler, çekememezlikler vb. Tutkulu, hırslı insanların, birbirleriyle girdiği mücadelelerin uzun tüylü şapkalarının ve pelerinlerinin ve de kılıçlarının iç içe geçen öyküsü. Günümüze karşıt bir dizi önermesiyle günümüz okurunu bazen eğlendirecek, bazen düşünceli bir biçimde içine baktıracak bir öykü. Paranın, gurur ve ilkeli yaşama uğruna ne kadar anlamsız kaldığını okuyacaksınız. Paranın kötülüklerin aracından başka bir şeye dönüşmediğini, erdemli olma uğruna tepilen "fırsatları" yakalayacaksınız. Güzel ve entrikacı kadınlardan kaçınmanın yollarını öğreneceksiniz. (Günümüzde bunun tam aksini öğretmeye çalışan ABD film endüstrisinin az akıllılara daha az akıllı olmayı öğütlediği filmlerin tersine...) Arkadaşlığın anlamını bir kez daha keşfedeceksiniz. Kötülüklere karşı gelmenin her ne pahasına olursa olsun karşı koymanın gururunu yaşayacaksınız. İçinizde bir şövalye yeşerecek. Eğer içinizde bir şövalyelik tohumu varsa onu yeşertmenin yollarını arayacaksınız.
- Fatih Güven-
... Pardaillan, genç kıza gösterişli bir selam çaktı, Jehan'a arkadaşça bir hareket yaptı, hayatları boyunca bu tarz işlere hiç karışmamış olan üç yiğide de başıyla hafif bir selam verdi. Üç yiğit nefelerini tuttular, gözlerinden neredeyse yaş damlayacaktı. Pardaillan, sıkı adımlarla çıktı; şeytanla randevusu varmış gibi gecenin karanlığından kayboldu.
Jehan bu üç adamı beraberinde götürmeyebilirdi. Herhalde sevdiği kızı tek başına savunamayacak kadar korkak ve kuvvetsiz değildi... Fazla ince bir duyarlılıkla davranarak, genç kızla baş başa kalmak için fırsat arıyormuş gibi görünür kaygısıyla onlara döndü. Bertille de bu inceliği farketmiş olmalıydı ki, delikanlıya hafif bir tebesümle teşekkür etti. Jehan üç ahbap çavuşlara seslendi:
"Düşün bakalım yola.. Nereye gideceğimizi biliyorsunuz." |