Kitap Tanıtımı |
"Yenilikleri çok atak bir şair."
-Behçet Necatigil-
"Enis Batur'un şairliğinde bir yalvaçlık, bir ermişlik bulmuşumdur hep."
-Melih Cevdet Anday-
"Hiç kimseye benzemiyor."
-Cemal Süreya-
"Enis Batur'un şiiri, o garip ekvator bitkileri gibi, gece oldu mu kendi üstüne kapanır ve avı olabileceği kurdu bekler."
-Ahmet Oktay-
"Enis Batur maalesef iyi şair."
-Ece Ayhan-
"Enis Batur bir gün şiir yazmayı bıraksa da, Yazılar ve Tuğralar bana yeter diyorum."
-İlhan Berk-
"Hikmetler var Enis Batur şiirinde. Arkasında bir yaşamlık öykülerin bulunduğu hikmetler."
-Gülten Akın-
"Enis Batur, imajını tüm gücü ve görkemiyle belirleyen iki şiir kitabı ile aramıza geldi. Batur'un, bütün alanlarda dikkat ve duyarlılığıyla böbürlenen kültürümüz ile çağcıl Türk kültürü arasındaki cehalet sınırını bir hamlede aşmış olmasını olağanüstü bir girişim olarak değerlendiriyorum."
-Mario Luzi-
Enis Batur'un 50. yaşdönümünde, 30 yıllık şiir yaşamının anahatlarını sergileyen, dönüm noktalarına işaret eden geniş bir seçki -yeni kuşak okurları için iyi bir başlangıç.
(Arka Kapak)
Kitap, Eros ve Hgades'ten Kanat Hareketleri'ne, bugüne kadar yayımlanan kitaplardan ve 2000-2002 arasında yazılmış ama henüz kitaplaşmamış parçalardan seçilmiş 88 şiiri bir araya getiriyor.
Papirüs, Mürekkep, Tüy bir yandan Enis Batur'un 30 yıllık 'şiir yaşamı'nı anahatlarıyla sergileyip dönüm noktalarına işaret ederken bir diğer yandan da yeni kuşak okurları için iyi bir başlangıç olma özelliğine sahip. 'Sokulgan Okur' için de apayrı bir okuma fırsatı sunuluyor: Şairin hangi şiirleri bu seçkiye neden aldığı, hangi şiirleri neden dışarıda bıraktığı sorularından hareketle Enis Batur şiiri üzerine yeniden düşünmek.
Tadımlık
DUMAN
Gümüş düşlerimin içinde dolaştı
geceden geceye
iri göğüslü Tatar kadınları
ve köpük köpük bir at,
saçakları dövdü yağmur,
saç damlarda
bir akordun merdiveninden
aşağı yukarı tırmandı
durdu piyano,
eylül müydü
yoksa eylül ile ekim arası
kimsenin henüz tanışmadığı bir ay mı:
Bir odada sigara dumanı ve sessizlik,
toplanmıştık Vladimir, Sergei ve ben,
ne anlamsızdı intihar etmek,
etmemek.
Dolaştım gümüş bir uykunun içinde
peşisıra yabanıl beyaz kısrakların,
geçtim hızla kundağımın
ve taşımın önünden,
gördüm: Bir odada yapayangın,
toplanmıştılar
deldiğim Zaman, sigara dumanı,
namludan çıkan mermi --
uyandım, durdurtacakken:
İçimde çarpışan iki tren.
1983 |