Kitap Tanıtımı |
Osmanlı, Türk tarihinin devri kapanmış, hakkında en çok şey bilinen, en geniş ve son halkasını teşkil eder. Bu büyüklük Osmanlı sözünü, yalnızca bir siyasi dönemin adı olmaktan çıkarıp, ona kültürü ve uygarlığı niteleyen bir anlam yüklemiştir. Osmanlı kadını, Osmanlı beyefendisi, Osmanlı mutfağı, Osmanlı haremi hatta Osmanlı tokadı... Bu bakımdan kendine mahsus bir alan açmıştır. Ancak bu, kutsal ve dokunulmaz bir inanç alanı haline dönüştürülerek, birtakım yanlış uygulamaların örtüsü haline getirilmemelidir. Osmanlı, elbette çok dilli ve dinli birçok topluluğun aynı anda birlikte yaşadığı bir devletin adıdır. Fakat sonuçta Türk tarihinin bir parçasıdır. İçinde Türk kavramının kaybolduğu veya kaynatılıp eritilmeye çalışılan tarih kazanı değildir. Hatasıyla sevabıyla devrini tamamlamıştır. Biz gerekli ilgi ve saygıyı bilimsel bir yaklaşımla göstermek zorundayız.
Elinizdeki kitap bu noktadan yola çıkarak padişahın ve padişahın mensup olduğu ailenin başka bir ifade ile Osmanlı hanedanının özel ve aile yaşantılarını sürdürdükleri bir yer olan saray hareminin gizli kalmış ve yanlış bilinen noktalarını bilimsel kaynaklar ışığında siz değerli okurlara sunmaktadır. |