Kitap Tanıtımı |
"Vallahi terazinin bir kefesine Güneş'i, Ay'ı, Dünya'yı, Dünya'daki bütün diplomaları, sertifikaları, madalyaları, alkışları, paraları ve makamların hepsini koysalar, diğer kefesine de örtüyü koysalar, vallahi benim yanımda örtü ağır basar!"
Evet, o bir kaç yüz gram ağırlığındaki örtü, mümin bir bayanın yüreğinde böyle bir makama sahip olmalıdır! Daha sonra bu inancını başta örtü düşmanları olmak üzere bütün dünyaya ilan etmelidir!
Hatırlarsanız, dün Allah'ın Rasûlü (s.a.v) Mekke müşriklerinin kendisine yaptıkları teklife böyle cevap vermişti. Davasından vazgeçmesi karşılığında kendisini Mekke'nin en zengini yapacaklarını, başlarına reis yapacaklarını, en güzel kadınla evlendireceklerini söylemişlerdi.
Rasûlullah: "Bir elime Güneş'i, bir elime Ay'ı koysanız, vallahi bu davadan vazgeçmem!" buyurmuştu.
Bugün de bizlerden vazgeçmemizi istedikleri dava, inanınız aynı davadır. Fakat ne ilginçtir ki,
karşılığında Rasûlullah'a (s.a.v) teklif edilen şeyler bile teklif edilmiyor.
Evet, bir müminin yanında örtünmenin değeri
böylesine ölçülemez olmalıdır,
kimse pazarlığa yeltenememelidir!
Abarttığımızı zannediyorsanız, yanılıyorsunuz.
Dünya hayatı, ahiretle kıyaslandığında kelimenin tam anlamıyla gülünçtür, basittir, az bir faydalanmadır, küçücük bir menfaatten ibarettir!
Muhammedî ölçüye göre: "Eğer Allah katında şu dünyanın sivrisineğin kanadı kadar değeri olsaydı, ondan kafirlere bir yudum su bile içirmezdi!" |