Kitap Tanıtımı |
Sovyetler Birliği´nin çöküşünün ardından ABD´nin 1990´ların başında uygulamaya koyduğu Büyük Ortadoğu Projesi´nin - BOP (Greater Middle East) varlığından bölge ülkeleri ancak yıllar sonra haberdar olmuşlardır. Fas´tan Pakistan´a (hatta Endonezya ve Malezya´ya), Somali´den Kazakistan´a, Yemen´den Bosna´ya, Azerbaycan´a uzanan bu geniş coğrafyada, ABD´nin 1991´den beri yürüttüğü askeri operasyonlar ve dayattığı siyasi, askeri ve ekonomik çözümler hep bu projenin birer parçaları durumundadır.
Bugün ise, Amerika ve İngiltere´nin bölgeye yönelik geliştirdiği projelere (özellikle Büyük Ortadoğu Projesine) baktığımızda tıpkı 1950´lerde öngörüldüğü gibi bölge ülkelerin askeri ve ekonomik bakımdan yine bir kaynak ve Pazar olarak görüldüğü, fakat bunun dışında 1950´lerde öngörülmeyen demokratikleşme hareketlerini de içerdiğini görüyoruz. Yani BOP çerçevesinde bölge ülkelerinin siyasi yapılarına da müdahale edileceği anlaşılmaktadır.
Türkiye yine Amerika ve İngiltere ile birlikte (özellikle BOP çerçevesinde) hareket etmesinin kendisine neler sağlayacağını veya neler kaybettireceğini çok iyi hesaplaması gerekmektedir. Bu bağlamda bugün Türkiye bir yol ayrımındadır; ya BOP projesinde yer alıp Amerika ile birlikte hareket edecektir ya da mevcut durumunu muhafaza edecektir. Bu orta ve uzun vadede ne Irak ne de Büyük Ortadoğu Projesi meselesidir, bu orta ve uzun vadede Türkiye´nin "Büyük Türkiye" mi yoksa "Küçük Türkiye" mi olup olmayacağı meselesidir. |