Kitap Tanıtımı |
Virginia Woolf´un romanları arasında Orlando, her türlü olabilirliği ve gerçekliği dışlayan, fantastik öğelerle bezenmiş konusu, çoşkulu, abartılı, mizah yüklü anlatımıyla özgün bir yere sahiptir. İngiltere´nin en soylu ve nüfuzlu ailelerinden birinin tek mirasçısı olan olağanüstü güzel, duyarlı, şair ruhlu Orlando, serüven dolu yaşantısına Kraliçe I. Elizabeth´in gözdesi ve haznedarı olarak başlar. Arayışlar içinde geçen inişli çıkışlı dörtyüz yıllık yaşamının orta yerinde büyük bir dönüşüme uğrar. İstanbul´da II. Charles´ın elçisi olarak bulunduğu sırada mucizevi bir biçimde kadın olur. Bir süre Bursa dolaylarında çingeneler arasıda doğayla iç içe yaşar. Yeni kimliğiyle İngiltere´ye döndüğünde 18. yüzyıl edebiyat çevrelerinin ünlü nüktedarları arasında can sıkıntısından patlar, 19. yüzyılın kadınlara biçtiği rolün içinde boğulacak gibi olur. Ancak aykırı, enerjik, sorgulayan kişiliğinin yardımıyla tüm toplumsal değişimlerin ve kendi yaşamındaki büyük dönüşümün üstesinden gelmeyi başırır. Romanın sona erdiği 1928 yılında, olanca boyun eğmez çağdaşlığıyla dimdik ayaktadır. Virginia Wooldf bu keyifli romanda bize yalnızca sıradışı bir kahramanın olağanüstü öyküsünü anlatmakla kalmaz, ince değinmelerle, keskin bir mizahla, çarpıcı simgelerle İngiltere tarihinin son dörtyüz yıl boyunca geçirdiği dönüşümleri ve bunların İngiliz yazınındaki yansımalarını da ikiyüz sayfalık bir metne şaşırtıcı bir ustalıkla sığdırır.
(Arka Kapak) |