Kitap Tanıtımı |
Bir tarafı dağ, bir tarafı dere olan bir köy varmış. Köyün dağdan yüzünde bir zurba domuz ölmüş. Köylü kokudan pislikten leşlerin olduğu yere yanaşamamış; yanaşıp da köyü pis kokudan kurtaramamışlar. Köylüler bu pislikten nasıl kurtuluruz diye kara kara düşünüyorlarmış. Toplanmışlar, aklı yetik biri; 'Ağalar bir fikrim var,' demiş. 'De bakalım fikrin neymiş?' demişler. 'Valiye gidelim, derdimizi iletelim. Leş kokusundan burnumuzun direği kırıldı; huzurumuz kaçtı; yemeden içmeden kesildik diyelim. Yardım isteyelim,' demiş. Olurdu olmazdı, gelirdi gelmezdi, bilirdi bilmezdi derken; muhtar önde köylü arkada, valinin huzuruna çıkmışlar... (Tanıtım Bülteninden) ) |