Kitap Tanıtımı |
"On iki yaşındaydım, bisikletime atladım ve okulun yolunu tuttum... Benim adım Sabine. Belçika´nın küçük bir köyünde yaşıyordum ve okula giderken kayboldum. (...) Artık ben de Belçika´da kaybolan küçük ve genç kızların oluşturduğu hazin kervana katılmıştım."
Sabine Dardenne, her zamanki gibi bisikletiyle okuluna giderken kaçırılır. Ülke çapında yapılan tüm aramalara karşın, seksen gün boyunca "Belçika canavarı" Marc Dutroux´nun "saçmalıklarına" maruz kalır. Dardenne, yirmi yaşına geldiğinde kaleme aldığı kitabında kaçırılışını, "cehennem azabı odasındaki" hayatta kalma mücadelesini ve dünyaca izlenen mahkeme sürecinde yaşadıklarını anlatıyor.
"Bu tür bir katilin elinden canlı kurtulmuş nadir kurbanlardan biriyim. Yaşadıklarımı kaleme almam şarttı, çünkü artık bana ´acayip´ gözlerle bakılmamasını ve ileride kimsenin bana soru sormamasını istiyorum. Ama bu cehennem azabını tekrar yaşamayı göze almamın asıl sebebi, bir hakimin daha, bir sübyancıyı cezasının ortasında, ´iyi hal´ nedeniyle ve hiçbir tedbir almadan serbest bırakmasını engellemek." |