Kitap Tanıtımı |
Bir çok insin ölümü gündelik yaşamdan uzak, gerçekdışı bir şey olarak düşünür. Oysa ki ölümü yadsıyarak, ölümü unutarak yaşamı körleştiriyoruz. Hep varolacakmışız gibi yaşayarak kendimizi miskinleştiriyor, yaşama aktif biçimde katılmayı beceremiyoruz. Yaşamı bir bütün olarak yaşama, bütüncül bir yaşam planı oluşturma yeteneğinden mahrum oluyoruz. Eyleme geçmeyi, keşfetmeyi, soru sormayı ve yanıt bulmayı beceremiyoruz. Cesur olamıyoruz. Ölümü unutmakla, kendi yarattığımız standartlaştırılmış tekdüze bir varoluş biçiminin parçası oluyoruz ve yaşamı mülk ediniyoruz.
Oysa ki kendi ölümümüzle yüzleşmemiz bizi geleceğimizi, geçmişimizi ve bugünümüzü kapsayan yaşamımızı bir bütün olarak görmeye zorlayacak. Bizi özgürleştirecek. Böylece yaşamın bütünlüğünü anlayacak, onu düzenleyecek ve ona bir anlam katmak zorunda olacağız.
Ve ölüm korkusunu aşıp yaşamı kucaklayacak ve sonlu olanla sonsuz olanı gerçekleştireceğiz.
(Arka Kapak) |