Kitap Tanıtımı |
Bu kitapta yer alan iki araştırma, "Niçin 'dikkulak' oldum?': Gerileyen Türkiye Kırsalında Kliyantelizmin Yeniden Üretimi" ile "Bizim Köyde Yoksulluk Yok ki!' ya da Yoksulluktan Yoksulluğa Türkiye Kırsalı Üzerine Notlar" IMF, DB ve DTÖ patentli kısal yıkım arkaplanında, Türkiye'nin göreli varlıklı sayılan bir bölgesinin, Ege'nin turistik merkezlerinden Datça ilçesinin kırsalında gerçekleştirildi.
Betçe köylerinin sofralarını ve dertlerini paylaşırken, Datça'nın, turistik rehberlerde sözü edildiği üzere, salt "doğal ve tarihi güzelliklerinden" ibaret olmadığını, yüzlerce yıldır biriken yalıtılmışlığın biçimlendirdiği bir yoksulluktan, neo-liberal politikaların güdümündeki Türkiye kapitalizmiyle bütünleşme sürecinde yoksulluğa "geçiş yapan" insanlarını keşfettik. Her iki çalışmada da "onların" hayatta kalabilme stratejileri incelendi.
Onlara şükran borçluyum. Sizin sadece bir rumuz olarak tanıyacağınız, evlerin, sofraların, yüreklerini bize açan, dertlerini, sevinçlerini paylaşan, yorgun argın "payam"dan döndükten sonra bitmez tükenmez sorularımızı yorulmadan, bıkmadan, usanmadan yanıtlayan Betçe Köylülerine, Çeşme Köylülerine, Belenlilere, Yazıköylülere, Sındılılara, Cumalıköylülere, Kumyerlilere teşekkür borçluyum. İsimlerini saymakla bitiremem. Ama izninizle dördünün adını anmadan geçemeyeceğim. Dördü de araştırma da bana-bize çok yardımcı oldu. Ne yazık ki artık dördü de hayatta değil.
Seyhan Amca (Seyhan Sezer), Niyazi Dede (Niyazi Karaman), Amad Dede (Cavur Amad), ve Güngör Amca (Güngör Çuhadar)...
Bu kitabı anınıza ithaf ediyorum. Sizleri unutmayacağız. |