Kitap Tanıtımı |
Okumaya başlayacağınız bu kitapta
Gönüller Sultanı Melâmî Mürşid-i Kâmili efendimin bu fakirde oluşturduğu mânâ zevklerini bulacaksınız. İlahi aşkın ve maneviyatın gönlümüzce dile getirebildiğimiz kadarını aktarmak içi gayret ettik. İrfâniyet birdir ve bu irfâniyet Cenab-ı Allah'ın kemaliyle tecelli ettiği Muhammedî irfaniyettir. Gönül birdir ve bu gönül Cenab-ı Allah'ın sığdığı beytullah olan Muhammedî gönüldür.
Aşk birdir ve bu aşk Cenab-ı Allah'ın zuhuru olan Muhammedî aşktır. Güzelliğini anlatacak cümleler kurulamıyor, aşk'ın olduğu yerde akıl mat, dil lâl oluyor. Bakışlarım konuşuyor fakirliğimde. İkrâm edilen sükûneti tadıyorum, Kendini gözlerimde, gözlerimden gör, her zerrede bir esmâsın ve acemiliğimi de hoş. Bekleyecek zaman geride kaldı, çıktım aşk'ın rahminden. Kalbime döllenen irfanın zuhuru tecellide. Varlığım delil sana.
Gönlümüz.
Canımın cananı gönüller sultanı, Melami Mürşid-i Kâmili zâhir-batın babam olan ve zâhir batın oğlu olmakla onur duyduğum, ay olan bu fakirden ışığını yansıtan güneş, İbrahim Günal ile birliktedir.
Aşk mezhebinin erleriyiz biz,
Aşk'ı kıble edinmişiz.
Aşk tutar, aşk kılarız,
Aşk'ı tevhit ederiz biz.
Aşk'ımızın kırkta birini verip,
Aşk'a gider aşk2ı tahaf ederiz biz.
Aşk mezhebinin fakirleriyiz biz.
Aşk'a yatar, aşk'la kefenlenir,
Aşk'a gizleniriz biz.
Aşk çeker suale,
Aşk'a aşk'la cevap verir,
Aşk'ı geçer, aşk'a gireriz biz.
Aşk'tır seyrimiz. |