Kitap Tanıtımı |
Mutlu prens, kentin yüksek bir tepesinde, bir sütun üzerinde oturuyordu. Baştan aşağı incecik altın yaldızlarla yaldızlanmıştı. Gözleri iki parlak safirdendi. Kılıcının kabzasında iri bir yakut ışıldıyordu. Herkes Mutlu Prens'e büyük bir hayranlık duyuyordu. Belediye meclisinin bir üyesi, "Mutlu Prens bir rüzgar horazu kadar güzeL" dedi. Öbürü de, "Rüzgar horazu kadar yararlı değil ama" diye söze karıştı. Bu görkemli heykele bakan, hayatta düşkırıklığına uğramış biri, "Dünyada tam anlamıyla mutlu olan birinin olmasına sevindim! .. " diye mınldandı. Sırtlarında ışıldayan pelerinleriyle, temiz önlükleriyle katedralden çıkan Esirgeme Kurumunun çocukları, "Mutlu Prens meleklere benziyor..," dediler... |