Kitap Tanıtımı |
"Çocuklar beni iyi dinleyin. Ben Adana Valisi Hayri Kozakçıoğlu. Çocuklar dinliyor musunuz beni? Bu yaptığınız doğru değil. Böyle yaparak hiçbir şeyi çözemezsiniz. Yol yakınken bitirin eyleminizi. Kimsenin burnu dahi kanasın istemiyoruz. Gittiğiniz yol yol değil. 12 Martta da abileriniz benzer şeyler yaptılar. Ne oldu? Hepsi boku bokuna öldü. Yapmayın çocuklar, öğretmenlerinizi serbest bırakın, teslim olun."
"İstekleriniz nedir çocuklar?" diye sordu Vali.
Adem gür sesiyle talepleri sıraladı. Öyle gür konuşmuştu ki sesi okulun öteki ucundan duyuluyor, anlaşılıyordu.
"Taleplerinizin hepsini yerine getireceğiz çocuklar, söz veriyorum. Yeter ki kimsenin canı yanmasın, bir evladımızın bile canı kıymetlidir bizim için. Lakin çocuklar Eğitim sistemi değiştirilsin talebi beni aşar, o meclisin işi, benim değil, ama bilin ki bu taleplerinizi yukarıya tek tek bildireceğim, siz de şu çocukça eyleminize son verin" dedi.
"Peki, dışarı çıkarken hiçbir arkadaşımızın tutuklanmayacağına, kimsenin üzeri aranmayacağına da söz verecek misiniz?" diye sordu Tekin.
"Size söz veriyorum, devlet sözü, kimse tutuklanmayacak, kimse aranmayacak" dedi Vali, sesinden sözünde duracağına sonuna kadar inanılabilinirdi, lakin benzer olumsuz örneği çok olduğundan yine de kuşkuyla yaklaştılar, ama denemekten, inanmaktan başka çareleri olmadığına da inandılar.
Adem koridorda, öğretmenler odasının kapısı önünde yüksek sesle, "Arkadaşlar işgali bitiriyoruz, düzenli halde okuldan çıkacağız şimdi" dediğinde, herkes bu muştuyu bekliyormuş gibi coşkuyla karşıladı. |