Kitap Tanıtımı |
İttihat ve Terakki Cemiyeti 1918´de, Birinci Dünya Savaşı´nın sona ermesinin ardından kendini feshederek tarih sahnesinden çekilmişti. Peki, ülkenin on yılına damgasını vuran, açık ve gizli siyasal mücadele konusunda en tecrübeli, en örgütlü kadroları oluşturan İttihatçılar, mütareke koşullarında tamamen hareketsiz mi kalmış, hiçbir etkinlik göstermemiş miydi? Erik Jan Zürcher, Millî Mücadelede İttihatçılık´ta, bu yöndeki resmî tarih tezinin inandırıcılığını sorguluyor, müdafaa-ı hukuk hareketinin oluşumunda İttihatçıların ne denli önemli bir rol oynadığını göstermeye çalışıyor. Önce millî mücadele öncesindeki tarihsel gelişmeleri inceleyen yazar, İttihat ve Terakki Cemiyeti´nin yapısını ve faaliyetlerini, Mustafa Kemal Paşa ile İttihatçılar arasındaki ilişkileri ayrıntılarıyla değerlendiriyor. Kurtuluş Savaşı´nın dayandığı insan ve örgüt malzemesinin büyük ölçüde İttihatçılardan oluştuğunu savunan Zürcher, başta Enver Paşa olmak üzere İttihatçıların millî hareketin kontrolünü ele geçirmek için hangi fırsatları kullanmaya çalıştıkları ve bu tehlikenin nasıl bertaraf edildiği üzerinde duruyor. Bazı İttihatçıların zaferin kazanılmasından sonra bile, İttihatçı kimliğiyle iktidar mücadelesine devam etmeye çalıştıklarına dikkat çekilen eserde, son olarak Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası´nın yürüttüğü muhalefet mücadelesinin ve 1926 İzmir suikasti davalarının ne anlama geldiği araştırılıyor. Türkiye´nin yakın tarihini yeni bir yaklaşımla ele alan Millî Mücadelede İttihatçılık ayrıca, gerek Türkiyeli gerekse yabancı yazarların bu döneme bakışının eleştirel bir değerlendirmesini yaparak tarihyazımını hangi faktörlerin belirlediğini irdeliyor.
(Arka Kapak) |