Kitap Tanıtımı |
Medya-kültür endüstrisi, 2010 Türkiyesinde ne gibi niteliksel ve niceliksel boyutlara sahip ve bu endüstri, İstanbul için ne ifade ediyor? Bu sorulara cevap arayan çalışma, 9 bölümden oluşuyor. Birinci bölüm, medya endüstrisinin Türkiyede tanımlanışını, tarihsel gelişimini ve İstanbulun bu alanın merkezi olmasının ekonomi politiğini konu alıyor. İkinci bölüm, yazılı medya alanını konu alıyor ve gazete-dergi yayıncılığının tarihsel gelişimi, bugün vardığı boyutlar, sahiplik durumu analiz ediyor. Üçüncü bölüm elektronik medyaya ait. Bu bölümde 1990lara kadar devlet tekelinde olan bu alt sektörün bu tarihten sonra katettiği gelişme, bir reklam mecrası olarak büyüklüğü, yazılı medya ile entegrasyonu araştırılıyor. Dördüncü bölüm, yazılı ve elektronik medyaya hizmet veren tedarikçi yan sanayiye ayrılırken haber ajansları, dizi film yapım faaliyetleri gibi alanları inceliyor. Çalışmanın beşinci bölümü, medya sektörünün en önemli gelir kaynağına aracılık eden sektöre, reklamcılık endüstrisine ayrılırken, reklamın hızla, medya-kültür alanının ana gelir kaynağı haline gelmesine dikkat çekiyor ve bu alandaki yeniden metalaşma sürecinin ipuçlarına parmak basıyor. Altıncı bölümde süresiz yayın diye de adlandırılan kitap yayıncılığı var. Yedinci bölüm, basım sanayinin analizine ve İstanbulun bu sanayideki yerine ayrıldı. Sekizinci bölümde, spor-eğlence bileşiminin popüler branşı futbolun endüstrileşmesi ve medya-kültür alanı ile ilişkileri konu edildi. Dokuzuncu ve son bölümde ise medyada sermaye birikim sürecine paralel değişen üretim ve yönetim ilişkileri, bu süreçte medya çalışanlarının sınıfsal farklılaşması, sonuçta da bir medya aristokrasinin ortaya çıkışı konu alınıyor. Bu aristokrasinin, giderek diktatoryal bir özellik kazanan medya yönetimlerindeki araçsal rolü ve bu trende karşı demokratikleşme adına yapılabilecek şeyler, yine bu final bölümünde tartışılıyor. |