Kitap Tanıtımı |
Savaş Bakanlığı arşivlerinde gönüllü olarak görev yapıp barış yanlısı tutum sergileyen usta yazar Stefan Zweig, bizleri insan psikolojisinin derinliklerinde kısa bir yolculuğa çıkarıyor ve yeryüzünde yaratılan cehennemi ustalıklı bir dille gözler önüne seriyor.
Savaşa katılmayı, insan öldürmeyi reddeden ve aradığı huzuru İsviçre'de bulmaya çalışan Ferdinand, ülkesindeki savaşa davet edileceği mektubun kendisini bulacağını çok iyi bilmektedir. Ülkesinin "Vatani Görev" çağrısına karşın eşi Paula'nın "Vahşete ortak olmayacaksın!" direnişi ile insan ruhunun en kuytularında kalmış duygularını şakaklarında hisseden Ferdinand, İsviçre'de kalıp hayatını burada devam ettirmeyi düşünürken özgürlük ve esaret çatışmasının ortasında bulur kendini.
Ülkesindeki savaştan kaçarak eşi Paula ile birlikte İsviçre'ye sığınan ressam Ferdinand'ın tek bir isteği vardır; Özgürlük! Özgürlük! Özgürlük!
Hayal ettiği dünyanın bir daha asla var olamayacağını düşünen ve İkinci Dünya Savaşı sırasında karısıyla birlikte Brezilya'da bir otel odasında intihar eden Stefan Zweig'ın veda mektubunun tamamına yer verdiğimiz Mecburiyet'in satır aralarında usta yazarın öz yaşamı bizlere göz kırpıyor. |