Kitap Tanıtımı |
Gustave Flaubert´in beş yılda, iğneyle kuyu kazar gibi ve romanın tanımını kökünden değiştirme arzusuyla yazdığı Madame Bovary, sadece edebi değil, aynı zamanda kültürel bir dönüm noktasıdır. Çevrildiği bütün dillerde her yaş ve zevkten sayısız okuyucusunun başucu kitabı olmuş, Tolstoy´dan Halit Ziya´ya, Proust´tan Tanpınar´a, Walter Benjamin´den Saul Bellow´a birçok önemli yazarı derinden etkilemiştir. Ve etkisi hala sürüyor. İnsan, hayat ve gerçeklik hakkındaki bu büyük kitabı, güçlü bir Flaubert biyografisine de imza atmış olan Geoffrey Wall´un önsözü ve Flaubert´in Papağanı´nın yazarı Julian Barnes´ın Madame Bovary´ye bambaşka bir gözle bakmamızı sağlayan sonsözüyle sunuyoruz.
"Emma Bovary denen kız hiç yaşamadı. Madame Bovary kitabı ise sonsuza dek yaşayacak."
- Vladimir Nabokov-
"Madame Bovary´nin olağanüstü tarafı, kahramanlarının, onları yaratan yapı ve üslup sayesinde, o dünyevi arzuları ve vatandaş dertleriyle sıradan insanlar olmalarına rağmen, bizi derinden etkileyebilmeleridir."
- Mario Vargas Llosa-
"Proust olmadan Joyce, Flaubert olmadan da Proust olamazdı."
- Theodor W. Adorno- |