Kitap Tanıtımı |
Atmosferin ısınması: Yüzyılımızın bir numaralı sorunu
NTV Yayınları tarafından gündemimizi meşgul eden ve hayatımızı saran sorunların ele alındığı yeni bir Atlas dizisi okurlara sunuldu. Fransız Çevre Mühendisi Frederic Denhez tarafından yazılan, Özgür Adadağ tarafından çevirilen Küresel Isınma Atlası, küresel ısınmayla birlikte hayatımızda olabilecek tüm değişiklikleri haritalar, grafikler ve resimlerle anlatıyor.
Kitabın Türkçe baskısı için önsöz yazan İklimbilimci Prof. Dr. Miktad Kadıoğlu, 21. yüzyılda Türkiye'yi bekleyen riskleri anlatıyor. Kadıoğlu şunları söylüyor:
"Kış aylarında yağış miktarı yazdan daha hızlı azalırken, sıcaklıklardaki artış yazdan daha düşük olacak. 2100'e doğru özellikle yaşlılar, hastalar ve çocuklar üzerinde sağlık sorunları açısından olumsuz sonuçlar meydana gelecek.
Daha az karlanan dağlar ve daha fazla Akdeniz manzarasının görüleceğini söyleyen Kadıoğlu, "2100'e gelindiğinde, Türkiye'de yıllık ortalama sıcaklık artışı gezegen ölçeğinde öngörülen ortalama değerde gerçekleşecek olmasına rağmen, Türkiye üç deniz arasındaki coğrafi konumu ile 'tanrılar tarafından kutsanmış' ülke olmaya devam edecek" diyor.
2100 Yılının Dünya Haritası
Çocuklarımız ve torunlarımız nasıl bir dünyada yaşayacak? 21. yüzyılın başında günlük hayat nasıl değişecek? Küresel Isınma Atlası'nda gelecekle ilgili öngörüler ve 2100'de bugünkünden çok farklı bir dünya haritası yer alıyor.
Haberci Hayvanlar, Uyumlu Bitkiler
Küresel Isınma Atlası'nda, iklim değişikliklerine hayvanlar ve bitkiler dünyasının nasıl uyum sağladığı da gösteriliyor. Canlıların küresel ısınmaya adaptasyonu şu sözlerle anlatılmış:
Hayvanlar, bizden çok daha önce iklimin eskisi gibi olmadığını anladı. Özellikle son 30 yılda çok sayıda hayvan türü yaşadıkları alanı değiştirdi. Dünyanın her yerinde, özellikle de Avrupa'nın doğusunda bazı türler (örneğin beyaz leylek) kışın göçe başlayacakları bölgelere gitmek için göçe başlamakta gecikmeye başladılar.
Bitkiler alemi atmosferdeki sıcaklık değişimine daha önce tepki verdi. Ilıman bölgelerdeki bitki ve ağaçlar daha hızlı büyüyor ve 20. yüzyılın başına göre daha hızlı ürüyorlar. Güneydeki türler daha kuzeye yerleşiyor, alçaklarda yaşayanlar yukarılara doğru alanlarını genişletiyorlar.
(Tanıtım Bülteninden)
Yaklaşık on yıldır, meydana gelen her türlü meteorolojik olayda sorumluluğu küresel ısınmaya atıyoruz. Fırtına, kasırga, tipi ya da kavurucu sıcaklarla karşılaşıldığında hemen küresel ısınmadan bahsediyoruz. Acaba küresel ısınma tam olarak nedir?
19. yüzyılın başından beri insanlığın bir kısmı kömür, petrol ve doğalgaz gibi ucuz enerji kaynaklarının kullanımı sayesinde baş döndürücü bir şekilde kalkındı. Bu enerjilerin yoğun bir biçimde kullanılması atmosferin yapısında bir değişime yol açarak yaşanan iklim değişikliğinin de sebebini oluşturdu. Bu değişim sera etkisi nedeniyle daha da artacak, ısınma da bunu takip edecektir...
GIEC'in (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Grubu) Şubat 2007'de yayınladığı son rapor da bu tespiti doğruluyor: Rapordaki tahminlere göre 2100'de atmosferin ortalama sıcaklığı bugünküne göre 1,5 ila 5.8 derece daha fazla olacak. Ve bu artışın önemli bir kısmından insanlar sorumludur. Bilimcilerin bu tespiti karşısında çok geç olmadan harekete geçmek gerekiyor. Ama nasıl? Siyasileri uyarmak, bireysel alışkanlıkları yeniden düzenlemek, başka türlü üretmek ve kalkınma modelini değiştirmek... Herkesin tercihi kendine ait, ama sorunu doğru anlamak ve mevcut durumu iyi bilmek şartıyla: İşte Küresel Isınma Atlası'nın amacı da budur.
Küresel Isınma Atlası, 100'e yakın harita, grafik ve resimle açık bir şekilde iklimin işleyişlerini, ısınmanın inkâr edilemez belirtilerini, iklimbilimcilerin çalışmalarını açıklıyor ve ısınmanın ipuçlarını, yani artan sıcaklıklar ve yağışları, azalan kar ve buzulları, altüst olmuş meteorolojileri, hayvanların göçlerini vs. ortaya koyuyor. |